PODGORITSA (AA) – Karadağ’daki görevine 1 Şubat’ta güven mektubunu Cumhurbaşkanı Milo Djukanovic’e sunarak başlayan Büyükelçi Kalkavan, ülkedeki ilk izlenimlerini AA muhabirine aktardı.
Kalkavan, “1 Şubat’ta güven mektubumu sundum. Görevimin ilk günlerinde, 6 Şubat’ta (Kahramanmaraş merkezli depremler) maalesef talihsiz deprem felaketini yaşadık. Bu çok üzücü olayla birlikte aslında Karadağ’ı çok daha yakından ve hızlı bir şekilde görme ve tanıma fırsatı buldum.” dedi.
Depremzedelere yardım etmek için gerekli adımları attıklarını anlatan Kalkavan, “yardım kampanyası organize etmediklerini, aksine yardım kampanyasının kendilerini organize ettiğini” dile getirdi.
Kalkavan, “Depremden hemen sonra hem Karadağ devleti hem de Karadağ halkı muazzam bir destek ve yardım gösterdi. İnsanın gözünden yaşlar getirecek hikayelerle dolu bir süreç yaşadık. Bu süreçte gördük ki Karadağ halkı, böyle bir insanlık testinden büyük bir başarıyla çıktı.” diye konuştu.
Bu sürecin dışında da Karadağ’da devlet organları ve halk tarafından büyük bir yakınlıkla karşılandıklarını ifade eden Kalkavan, böylelikle Türkiye’nin Karadağ’la ne kadar yakın ve samimi ilişkiler kurduğunu gördüklerini kaydetti.
”Karadağ’la ilişkilerimiz, mükemmel derecede”
Kalkavan, iki ülke arasındaki iyi ilişkilerin temelinde, Türk halkıyla Karadağ halkı arasındaki dostluk ve beşeri yakınlıklar olduğunun altını çizerek “Karadağ’la ilişkilerimiz, mükemmel derecede. Siyasi ilişkilerimizin düzeyini mükemmel olarak açıklıyoruz. NATO’da müttefikiz ve Karadağ’ın bütün stratejik amaçlarını destekliyoruz. NATO’ya üyeliğini destekledik, şimdi de Avrupa Birliği’ne (AB) üyeliğine çok kuvvetli destek veriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin, Karadağ’ın istikrar ve refahına katkıda bulunacak her adımı desteklediğini ifade eden Kalkavan, Türkiye’nin bölgeye dışardan gelen bir aktör olmadığını, yüzyıllardır bölgenin içinde bulunduğunu belirtti.
Kalkavan, “Bu durum, bize çok ciddi avantajlar sağlıyor. Toplumun her kesiminde son derece samimi bir ilişki ve diyalog geliştirmemizi sağlıyor. Bunun dışında ‘eşitler’ arasındaki ilişkiyi çok rahatlıkla kurabiliyoruz. Karadağ’da, Türkiye’nin ve dolayısıyla Türk Büyükelçiliğinin ayrıcalıklı bir yeri olduğunu da hayatın her aşamasında hissedebiliyorum.” dedi.
“Ortaklıkları kelimelerle sınırlamamak lazım”
Karadağcada çok sayıda Türkçe kelime olduğunu aktaran Kalkavan, “Ancak ortaklıkları kelimelerle sınırlamamak lazım. Eğlence çeşidinden yemeklere, kültürden düşünce yapısına kadar çok ciddi ortaklıklarımız var. Bu, tarihimizden, ortak geçmişimizden ve karşılıklı etkileşimden kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.
Kalkavan, Türkiye’nin Podgoritsa Büyükelçiliğinin, 2008’de faaliyete geçtiği ilk yıl ülkede toplam 4 Türk’ün olduğunu şu an da ise bu sayının 13 bin civarına çıktığını belirtti.
Türk firmalarının ülkede ekonomik açıdan ciddi bir kuvvet oluşturduğuna işaret eden Kalkavan, “Önümüzdeki ayın sonuna doğru, en büyük 10 Türk firması ve Karadağlı büyük firmalarla beraber burada Türk Ticaret Odası açıyoruz.” dedi.
Kalkavan, ülkede yatırım yapacak Türk iş insanlarının bu hususta en güvenilir bilgi edineceği yerin Türkiye’nin Podgoritsa Büyükelçiliği ve Ticaret Müşavirliği olduğunu kaydederek ülkeye yatırım yapmaya gelen iş insanlarını danışmanlık adı altında zor duruma uğratan kişilerle de mücadele ettiklerini söyledi.
Büyükelçi Kalkavan’dan Karadağ’ın Ankara Büyükelçiliğine teşekkür
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde desteklerini eksik etmeyen Karadağ’ın Ankara Büyükelçiliğine teşekkür eden Kalkavan, “Karadağ’ın Ankara Büyükelçiliği, sanki tek bilekmişiz gibi bizimle beraber çalıştı. Oradaki ve buradan oraya giden yardımları koordine etti. Kendilerine takdir ve teşekkürlerimizi sunmak istiyoruz.” diye konuştu.
Kalkavan şunları kaydetti:
“Türkiye’de yaşayan Karadağ kökenli vatandaşlarımızın da ilişkilerimize çok büyük bir etkisi var. Ben meslek hayatım boyunca hep ‘diaspora bir köprüdür’ sözünü duydum ama en güzel örneğini burada gördüm. Karadağ, içinde uyumu sağlamış, savaşmadan bağımsızlığını ilan etmiş tek bölge ülkesi. Gerçekten de vatandaşlarına sağladığı özgürlük ortamı ve uyum sayesinde, Karadağ dışında yaşayan Karadağlıların ana vatanlarına bağlılığı devam ediyor. Bu, Türkiye’de yaşayan Karadağ kökenliler içinde geçerli, onlar hem Türkiye’ye hem de Karadağ’a çok bağlılar.”
Muhabir: Ahmet Nurduhan
