Akkim Kimya, Düşük Emisyon Özel Katkı Serisi ile enerji ve su tüketiminde tasarruf sağlamayı hedefliyor.
Akkim Düşük Emisyon Özel Katkı Serisi ürünleri ile (AKGRİN Low Carbon Serisi) enerji ve su tüketiminde tasarruf sağlandığını, düşük karbondioksit emisyonuna sahip çimentoların üretilmesini olanaklı kıldığını aktaran Akkim Kimya Ar-Ge Yapı ve Tekstil Kimyasalları Müdürü Dr. Uğur Erşen Şenbil, “Dünyadaki karbondioksit emisyonunun yüzde 5-10 arasındaki payının çimento endüstrisinden kaynaklandığı raporlanmaktadır. Bizim ülkemizde bu oran maalesef yüzde 10’un üzerindedir. Çimento ve beton katkılarımız sayesinde, çimento kompozisyonunda emisyona neden olan klinkerin azaltılarak mineral katkıların kullanımının artırılmasını ve beton tasarım optimizasyonu ile kullanılan çimentonun ve aynı zamanda ihtiyaç duyulan su miktarının düşürülmesini sağlıyoruz” dedi.
Çimento katkılarıyla ton çimento başına 3-10 kWh aralığında enerji tasarrufu; beton katkılarıyla katkı tipine bağlı olarak yüzde 5-30 arasında su tasarrufu sağladıklarına işaret eden Şenbil, “Aynı zamanda önemli derecede de maliyet avantajı oluşturuyoruz. Çimento katkılarımız daha düşük enerji ile aynı sürede daha fazla miktarda çimento üretilmesini sağlıyor. Beton katkılarımız ise beton üretiminde kullanılan su miktarını düşürüp betonun basınç dayanımını yükseltiyor ve basınç dayanımının yükselmesi ile betonun en yüksek maliyetli girdisi olan çimentonun miktarı, teknik gereksinimleri sağlayacak oranda düşürülebiliyor. Dolayısıyla kimyasal katkılarımız toplamda maliyeti önemli oranda düşürüyor” şeklinde konuştu.
“Yeşil Mutabakat ve Net Sıfır Karbon hedeflerinde kimyasal katkıların rolü çok kritik”
Avrupa Birliği tarafından duyurulan Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın en önemli hedeflerinden birinin 2050 yılında net sıfır karbon emisyonunu sağlamak olduğunu ve bu hedeften en fazla etkilenecek sektörlerin başında çimento sektörünün geldiğini hatırlatan Şenbil, Akkim’in Ar-Ge merkezinde bu anlamda önemli çalışmalara imza atarak Düşük Emisyon Çimento Katkıları Serisi’ni geliştirdiklerinin altını çizdi. Bu çalışmalarla birlikte yüksek karbondioksit emisyonuna neden olan CEM I tipi çimento üretiminden, daha düşük emisyonlu mineral katkılı çimentolara geçişi kolaylaştıracak kimyasal katkılarla net sıfır karbon hedefine yaklaşılacağına dikkat çeken Şenbil, Akkim Ar-Ge Merkezi olarak yapılan çalışmaları ulusal ve uluslararası platformlarda bilimsel makaleler yayımlayarak herkesle buluşturduklarını kaydetti.
“Yapı için kaliteli beton, kaliteli beton için ise kimyasal katkı şart”
Betonun üretim prosesinin, hassas bir süreç olduğunu ve kıvam, homojenlik, basınç dayanımı gibi istenilen performansta betonlar elde edebilmek için kimyasal katkılar kullanmanın önemli artılar sağladığını anlatan Uğur Erşen Şenbil, “Bu artıları temelde malzemelerin mekanik, fiziksel ve kimyasal performans özelliklerini yükseltmek, yapıyı çevreye daha duyarlı hale getirmek şeklinde sıralayabiliriz. Deprem riskinin yüksek olduğu ve aynı zamanda yoğun bir kentsel dönüşüm sürecinin yaşandığı ülkemizde betonun kalitesinin ne kadar önemli olduğunun her zaman bilincindeyiz. Türkiye’nin öncü kimya markası Akkim olarak kaliteli betonların üretilmesi için yüksek ve sürdürülebilir performansta kimyasal katkılar üretiyoruz. Derin bilgi birikimimizle, uzman araştırmacılarımızla, ülkemizin büyümesine katkı sunan değerli yatırımlarımızla ve yeni nesil ileri teknolojiye sahip Ar-Ge Merkezimizle çevreye duyarlı sürdürülebilir çözümler oluşturmaya ve yapı sektörüne çözüm odaklı hizmetler sunmaya devam edeceğiz” şeklinde sözlerini tamamladı.