1. Ulusal Sağlık Hizmetleri ve Bilimleri Kongresi’nde, “Covid 19 Pandemisinin Öğrettikleri” konulu bir tebliğ sunan Prof. Dr. Şevket Özkaya, “COVID-19 artık gündemde olmasa da hala ölümle sonuçlanabilen bir hastalıktır. Tedavide kullanılan en iyi yöntem olan immun plazmanın Kızılay tarafından hekimlere ve hastalara sağlanmaya devam etmesi gerekiyor” dedi.
COVID-19 salgınıyla başlayan pandemi dönemi, hastalığın seyri, tedavi süreci ve öğrettikleriyle akademi dünyasında ele alınmaya devam ediyor. Altınbaş Üniversitesinin düzenlendiği 1. Ulusal Sağlık Hizmetleri ve Bilimleri Kongresi’nde, “Covid-19 Pandemisinin Öğrettikleri” konulu bir tebliğ sunan Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, COVID-19’un her ne kadar gündemde geri planda kalsa da hala toplumda ölümle sonuçlanabilen bir hastalık olduğuna dikkat çekti.
Sağlık hizmetlerinde teknolojiden, tedavi ve hemşirelik hizmetlerine kadar sektörünün tüm bileşenlerinin ele alındığı kongrede tüm süreci değerlendiren Prof. Dr. Şevket Özkaya, özellikle 70-80’li yaşlardaki kronik hastalıkları olan grupta, tedaviye rağmen çok hızlı seyreden ve ölüme neden olan bir tablo olarak görülmeye devam ettiğini belirtti. Tedavide kullanılan en iyi yöntem olan immun plazmanın ise vakaların azalması nedeniyle Kızılay tarafın temin edilmediğine dikkat çekti. Özkaya, “Ağır ve kritik hastalar gelmeye devam ediyor. Bu tedaviye ihtiyaç duyuyoruz. Kızılay’ın bu hayati önem taşıyan immun plazmayı hekimlere ve hastalara sağlamaya devam etmesi gerekiyor” uyarısında bulundu.
Dünya sağlık literatürüne giren Covid-19 tedavisi: Dexamatazon
Prof. Dr. Şevket Özkaya, Türk hekimlerinin COVID-19 salgınında, hayat kurtarıcı tedavilerin bulunmasındaki başarılarına da değindi. Bunların başında “Dexamatazon” ilaç tedavisinin geldiğine değinen Prof. Dr. Özkaya, “Bu ilacı ilk olarak biz gösterdik ve uluslararası yayınlarda Ağustos 2020’de duyurusunu yaptık. 25 Ağustos 2020 tarihinde preprint olarak uluslararası literatüre girmesini sağladık” dedi.
Tüm dünyada kabul gören bu ilacın, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da Ekim 2020’de tedavi için önerildiğine işaret eden Özkaya, “20 Mart 2020 tarihinde, ilk pozitif vakamız olan 32 yaşındaki genç kadın hastamız (Y.K), sıtma ilacı klorokin ve azitro tedavisine rağmen giderek kötüleşiyordu. Yoğun bakıma alınmadan önce uyguladığımız ‘Dexametazon’ ile hızlı klinik ve radyolojik yanıt aldık. Hastamız Dexametazon ile Türkiye’de kurtulan ilk hasta oldu ve 2 Nisan 2020 de sağlıkla taburcu edildi” açıklamalarını yaptı.
“İmmun plazma hayati önem taşıyor”
Özkaya, ayrıca ve özellikle vakaların ağırlaşması ile bir başka tedavinin daha etkili olduğunu tespit ettiklerini anlattı. Özkaya, “İmmun plazma dediğimiz ve COVID-19’a yakalanmış ancak iyileşmiş hastalardan alınan kanın plazma kısmının tekrar ağır hastalara verilmesiyle işleyen tedavi yönteminin de hayat kurtardığını gördük. Ancak son aylarda, salgının şiddetini azaltması ve alarm durumunun bitmesi ile Kızılay’ın bu immun plazmayı temin etmediğini öğrendik. Ama halen ağır ve kritik hastalar geliyor ve bu tedaviye ihtiyaç duyuyoruz. Kızılay’ın bunu hekimlere ve hastalara sağlamaya devam etmesi gerekiyor” diyerek Kızılay’a çağrıda bulundu.