İSTANBUL (AA) – Asıl adı Eşref Kolçakoğlu olan ve Erzurum’un İspir ilçesinde 28 Ocak 1927’de dünyaya gelen sanatçı, 1941’de İstanbul’a gelerek Sultanahmet Erkek Sanat Enstitüsünde Tesviye ve Marangozluk Bölümü’nde okumaya başladı.
Başarılı oyuncu, bir dönem ayakkabı tamirciliği yaptı, Kasımpaşa’da otururken marangoz dükkanı ve mobilya mağazası işletti. Modern dans sanatçısı da olan Kolçak, 1944’te Atilla Revü Operetinde profesyonel tiyatroya başladı.
Ses Tiyatrosuna 1945’te geçen Kolçak, Cahide Sonku’nun yönettiği ve başrolünde oynadığı 1947 yapımı “Fedakar Ana” filmiyle figüranlıktan oyunculuğa geçti.
Eşref Kolçak, Şinasi Özonuk’un 1953’te yazıp yönettiği ilk filmi “Affet Beni Allah’ım”da Neriman Köksal ile rol aldı ve bu filmle büyük çıkış yakaladı.
Özcan Hanım ile 1955’te dünyaevine giren sanatçının oğlu Harun Kolçak aynı yıl dünyaya geldi.
Melodram ve kahramanlık filmlerinin aranılan oyuncusu oldu
Hayatı boyunca 200’e yakın film ve televizyon dizisinde rol alan Kolçak, “Namus Uğruna”, “Bir Şoförün Gizli Defteri”, “Düşman Yolları Kesti” ve “Hanım” adlı önemli yapımlarda rol aldı.
Usta oyuncu, 1950-1960’larda melodram ve kahramanlık filmlerinin jönü olarak sinemaseverlerin önüne çıkarken, “Altar” ve “Süpermen Dönüyor” gibi fantastik Türk sinemasının önemli örneklerine de katkıda bulundu.
“Namus Uğruna” filmindeki aşık ve öfkeli koca “Eşref”, “Düşman Yolları Kesti” filmindeki “Yüzbaşı Nazım” karakteriyle gönüllerde yer edinen sanatçı, oynadığı her role uyum sağladı.
Eşref Kolçak, Tarık Buğra’nın aynı adlı kitabından uyarlanan, Yücel Çakmaklı’nın yönettiği, Çetin Tekindor, Aydan Şener, Fikret Hakan, Kadir Savun ve Haluk Kurtoğlu gibi isimlerle rol aldığı TRT yapımı “Küçük Ağa”da canlandırdığı “Binbaşı Hamdi” rolüyle de izleyenlerin beğenisini kazandı.
Oyunculuk üzerine eğitim almayan ve “Güzel sanatların kitabı yok.” diyen usta oyuncu, 1989’da Yıldız Kenter ile başrolü paylaştığı “Hanım” filminin çekildiği günlerde ayağı sakatlanmasına rağmen çekimlere devam etti.
Önemli festivallerden ödülle döndü
Sanatçı, “Namus Uğruna” filmindeki rolüyle 1961’deki Türk Film Festivali’nde “En İyi Erkek Oyuncu” ödülüne layık görüldü, Türk sinemasına katkılardan dolayı 1989’da Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Jüri Özel Ödülü” aldı.
“Güle Güle” filmindeki rolüyle 2000 yılında Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü”nü kazanan Kolçak, 2003’te ise “Altın Portakal Yıldırım Önal Anı Ödülü”nün, 4. Malatya Uluslararası Film Festivali’nde ise “Onur Ödülü”nün sahibi oldu.
Ünlü oyuncu 2015’te Türkan Şoray’ın yönetmenliğini üstlendiği “Uzaklarda Arama” filminde de rol aldı.
Eşref Kolçak, verdiği bir röportajda, mesleğine tutkusunu “Ben yatakta değil, çalışarak ölmek istiyorum.” sözleriyle dile getirmişti.
Aynı röportajda sanat hayatına dair açıklamalarda da bulunan usta oyuncu, “Bizim insanımız, seyrettiği filmde kendinden bir parça görmezse zevk almaz. Biz çok gerçekçi filmler yapıyorduk. Hiçbir zaman tek tip oynamadık. Çeşitli karakterlere hayat verdik. Biz, bizim insanlarımızı canlandırdık.” ifadelerini kullanmıştı.
“Sinema, gelecek kuşaklara yazılmış canlı mektuplardır”
Sinemayı “gelecek kuşaklara yazılmış canlı mektuplar” sözüyle tanımlayan ve Yeşilçam filmlerini “hakiki filmler” olarak değerlendiren Kolçak, işindeki titizliğini ise “Beğenmediğim hiçbir senaryoda çalışmadım. Önce senaryoyu okurum, kendimi orada bulursam oynarım. Ben rol yapamıyorum, oynuyorum.” ifadeleriyle aktarmıştı.
Eşref Kolçak, “56 yıl kapımı anahtarla açmadım.” cümlesiyle tarif ettiği evliliğinde, mutlu şekilde hayatını paylaştığı eşinden 9 sene sonra, akciğerlerinin su toplaması nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 26 Mayıs 2019’da hayatını kaybetti.
Usta sanatçının cenazesi, vasiyeti üzerine, 2017’de kanser nedeniyle hayatını kaybeden şarkıcı ve söz yazarı oğlu Harun Kolçak ile eşi Özcan Kolçak’ın yanına defnedildi.
Sanatçının rol aldığı bazı film ve diziler
“Hayalimdeki Köy”, “Elim Sende”, “Uzaklarda Arama”, “İnsan Aldandı”, “New York’ta Beş Minare”, “Yalan Dünya”, “Yadigar”, “Çanakkale: Son Kale”, “Yeşilçam Denizi”, “Yeşil Işık”, “Aynalı Tahir”, “İntizar”, “Çiçek Taksi”, “Aşk ve Gurur”, “Berlin in Berlin”, “Köroğlu”, “Çalıkuşu”, “Altar”, “Küçük Ağa”, “Kahır”, “Süpermen Dönüyor”, “Namus Borcu”, “Korkusuz Kabadayı”, “Çılgınlar Cehennemi”, “Sokak Çocuğu”, Beş Kardeştiler”, “Namus Uğruna”, “Fedakar Ana”
Muhabir: Hilal Uştuk