AYDIN (AA) – Efeler ilçesindeki Gençlik ve Spor Bakanlığı Güzelhisar
Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan 98 depremzede, kendilerine sunulan
desteklerle depremin acılarını unutmaya, yeni bir hayata alışmaya gayret
ediyor.
Ramazan Bayramı’nın ardından Kurban
Bayramı’nı da memleketlerinden uzak karşılayan depremzedeler,
yitirdikleri yakınlarının, eski günlerin ve memleketlerinin hasretini
çekiyor.
AA muhabirine açıklama yapan Adıyamanlı
58 yaşındaki Mehbar Aslan, evinin depremde ağır hasar gördüğünü, 5 aydır
Aydın’da kaldığını söyledi.
Ramazan Bayramı’nı da burada karşıladığını belirten Aslan, şöyle devam etti:
“Çamurun
içindeydik biz. Çamurun içinde çıktık geldik. Başımıza tuğlalar hep
döküldü. Evler tuz gibi dağıldı. Bir sürü eşimiz, dostumuz kayboldu. O
psikolojimizi bir türlü atamıyoruz, düzeltemiyoruz. Burası olmasa ne
yapacaktık? Kışın soğukta şimdi sıcakta ne yapacaktık? Rabbime şükürler
olsun yine burada bakıyorlar. Her şeyimizi karşılıyorlar. Bütün
ihtiyaçlarımızı, iyiyiz yani. Burada rahatız tabii ama kafa olarak rahat
değiliz.”
Eşiyle yurtta kalan Malatyalı 62 yaşındaki Sabahat Hangül de memleketini çok özlediğini, bu acıya alışmaya çalıştığını söyledi.
Malatya’da
evlerinin yapılacağı ve geri döneceği günü sabırla beklediğini aktaran
Hangül, “Dışarıda da kalabilirdik yavrum. Allah bin kere razı olsun
devletten. Bizi mağdur etmedi. Çok şükür. İnşallah devletimiz üstesinden
gelir. Bugünümüzü aratmaz. Evim olmadığı sürece de memleketime gitmek
istemem çünkü orada da gitsem dışarıda kalacağım.” diye konuştu.
“Kelimeler boğazımda düğümleniyor”
Kızıyla
yurtta kalan Malatyalı depremzede Zahide Elçi de kirada oturdukları
evleri depremde ağır hasar gördüğü için Aydın’a geldiklerini, bayramı
buruk şekilde karşıladıklarını ifade etti.
Bayramda
memleketinde olmayı çok istediğini belirten Elçi, “Çok özlüyorum.
Memleketi söyleyince artık tüylerim diken diken oluyor. Yani özlememek
olur mu? Hayat çok zor. Bunu kimseye yaşatmasın. Bir daha da böyle bir
şey olmasın inşallah. Bütün Türkiye’de hiçbir yerde olmasın. Zor bir
hayat.” dedi.
45 yaşındaki Nevzat Akgül ise memleketini andığı zaman kelimelerin boğazına düğümlendiğine dikkati çekerek, şunları anlattı:
“Eski
memleket ile şu anki memleket arasında dağlar kadar fark var. Şimdi
tozu da olsa, toprağı da olsa yani ister istemez geçmişini arıyorsun.
Büyüdüğümüz sokakları, berberi, fırını… Çoğunu bulamayacağız. Büyük
bir felaketti açıkçası. Bayram dediğim zaman çok ayrı düşünceler geliyor
insanın aklına, sonuçta aileden uzak, memleketten uzak, dostlardan
uzak… Tabii depremden dolayı yaşanan kayıpların da telafisi yok
onların ayrı burukluğu var. Burada olduğumuzdan dolayı onların mezarına
bile gidemiyoruz. Anlatılması güç duygular o yüzden bayram…
Bilmiyorum, çok farklı duygular yaşatıyor insana.”
Akgül, Adıyaman’ın zor da olsa tekrar ayağa kalkacağına olan inancının tam olduğunu da sözlerine ekledi.
Muhabir: Ferdi Uzun