İSTANBUL (AA) – Oyuncular, filmin çekildiği Tunceli’nin Ovacık ilçesindeki gözlemleri ve set deneyimlerini AA muhabirine anlattı.
Filmin başrol oyuncusu Diren Polatoğulları, ilk defa memleketinde film çekmenin kendisi için çok güzel bir tecrübe olduğunu belirterek, “Oyuncu arkadaşlarımızın bir çoğu burayı daha önce görmedi. Burada film çekmek kolay değil. Hem gelip gitmesi, hem bazı imkanlara sahip olmanız zor.” dedi.
“Filmin hikayesi tamamen kurgusal”
Filmin senaryosunu çok beğendiğini söyleyen Polatoğulları, “Sektöre yeni giren ama çok başarılı olacağını düşündüğüm bir yapım ekibimiz var. Fikri Donsuz diye bir karakteri oynuyorum. Ovacık belediye başkanı kendisi. Biraz düzenbaz bir belediye başkanı ve iyi bir insan değil. Elimizden geldiğince canlandırmaya çalıştık.” ifadelerini kullandı.
Tunceli’de daha önce de filmler çekildiğini, fakat Başkan’ın uzun süre sonra burada yapılan ilk film olduğunu hatırlatan Polatoğulları, “Eskiden şartlar çok daha zordu. Şimdi daha uygun. Bürokratik engellerle karşılaşmıyoruz. Herkes çok yardımcı olmaya çalışıyor. Halkın yanı sıra buranın görevlileri de yardımcı oluyor.” diye konuştu.
Polatoğulları, filmin siyasi bir mesaj vermediğini ve tamamen kurgusal bir hikaye olduğunun altını çizdi.
“Mizah yönü çok yüksek, toplumsal gerçekçi bir hikaye anlatıyoruz”
Başrol oyuncularından Necip Memilli, filmde Zeynel karakterine hayat verdiğine işaret ederek, “İdealist insan için hayatın daha kolay, daha yaşanabilir hale gelmesi için çabalayan biri Zeynel. Sevdikleriyle beraber hayatta olan bütün olumsuzlukları değiştirmek üzere yola çıkıyor ve seçimlerde belediye başkanlığına adaylığını koyuyor. Onun serüvenini izleyecek insanlar.” açıklamasını yaptı.
Memilli, “Mizah yönü çok yüksek, toplumsal gerçekçi bir hikaye anlatıyoruz. Duygusal yanları olan, çocukların ve insanların gözünden bir hikaye. Sinema sektörünün yeni tanışacağı ve eminim çok memnun olacağı yapımcılarımız Hale ve Lale Algan’a teşekkür ediyoruz. Böyle bir ekibi topladılar ve bizi çok güzel bir yere getirdiler.” ifadelerini paylaştı.
“Kadın elinin değdiği her iş daha farklı oluyor”
Nursel Köse ise ana karakter Fikri Donsuz’un eşi Hacer’i canlandırdığını aktararak, “Karakterim çok güçlü ve zengin bir aileden geliyor. Gücünü her fırsatta göstermeye çalışan bir kadın.” dedi.
Kostüm ve makyajı için çok uğraşıldığına dikkati çeken Köse, “Şu ana kadar görülmemiş bir Nursel Köse ile karşılaşacak seyirciler sinemalarda.” diye konuştu.
Köse, filmin yapımcısı Hale Algan Özkörüklü ve yönetmen ile senaristi Ulaş Bahadır’a dair ise “Kadın elinin değdiği her iş mutlaka daha farklı ve güzel oluyor. Bizi pamuklar içinde taşıyan bir yapımcıya sahibiz. Yönetmenimiz senaryoyu da yazmış olduğundan, bütün karakterleri kafasına göre çok iyi oturtturdu ve bize bunu çok iyi aşıladı.” değerlendirmesinde bulundu.
Şerif Sezer de filmin kadrosuna sonradan katıldığını ifade ederek, “Diren’in bu projede olduğunu sene başından beridir biliyordum. Yalı Çapkını dizisinde beraber çalışıyoruz. Bir gün beni aradı, bu filmde benim de olmamı istediklerini iletti. Oyuncu kadrosuna baktım, çok iyiydi. Bu coğrafyayı tanımayı da çok istiyordum ve böylece projeye dahil oldum.” dedi.
Set arkadaşlarına kıyasla Ovacık’ın yüksek rakımlı havasında çalışmakta zorlandığını kaydeden Sezer, “Buradaki zor şartlara rağmen yapımcılarımızın destekleri sayesinde işimiz kolaylaştı. Bize daha önce hiçbir yapımda görmediğimiz bir konfor sağladılar.” ifadelerini paylaştı.
“Dilerim burası iyi anlamda bir turizm başkenti olur”
Filmde Alamancı Haydar karakterini canlandıran Salih Kalyon, “Karakterim esprili, matrak, şakacı bir vatandaş. Kasabanın sevilen tiplerinden. Seçim başlamış ve arkadaşlarına destek olmak için atlamış gelmiş.” şeklinde konuştu.
Kalyon, projeden 2 yıl önce haberdar olduğunu ve ilk olarak farklı bir karakteri canlandırmasının planlandığını belirterek, “O esnada tek kişilik bir gösterim vardı, onunla uğraşmak durumundaydım. Zaten Ulaş da o zaman çekimleri gerçekleştiremedi.” ifadelerini kullandı.
Tunceli’ye uzun zaman sonra film seti kurulmasını olumlu karşıladığını vurgulayan Kalyon, “Buranın giderek bir film platosu olması, yeni başlayan turizm hareketlerine farklı bir ivme kazandıracaktır. Dilerim burası iyi anlamda bir turizm başkenti olur, ülke bir bölge daha kazanır ve müreffeh bir Türkiye’ye hızla ilerleriz.” değerlendirmesinde bulundu.
“İlk defa bir film için saçımın ortasını usturaya vurdum”
Bülent Çolak ise filmde Berber Sefer’i canlandırdığını, rol için kafasının ortasını kazıtmak zorunda kaldığını söyledi ve “Ulaş Bahadır ile ilk konuştuğumda bana ‘saçının ortasını usturaya vurabilir miyiz’ diye sordu. Ben de önce kesinlikle hayır dedim fakat ardından böyle bir görüntü çıktı. İlk defa bir film için saçımın ortasını usturaya vurdum.” şeklinde konuştu.
Önce kafasına plastik makyaj yaptıklarını aktaran Çolak, set sırasında sıcak hava nedeniyle makyajın bozulduğunu ve karakterini bu şekilde canlandıramayacağını anladıklarını belirtti.
Projede yer almayı çekimlerin Tunceli’de yapılması dolayısıyla kabul eden Muttalip Müjdeci, “Burada küçük bir kasabada kafasına saç ektirmiş, metroseksüel bir erkeği canlandırıyorum. Sanki saçları olursa evlenecek gibi yaşayan güzel bir karakter.” yorumunu yaptı.
Müjdeci, Ovacık’a dair, “Yaklaşık 5 bin nüfuslu bir yerde o kadar güzel bir hayat var ki, Anadolu’daki gördüğümüz diğer kasabalara göre daha bir canlı burası. Çok güzel bir yer. Daha önce neden gelmedim diye düşünüyorum.” diye konuştu.
“Bizi ailemizin yanında gibi hissettirdi herkes”
Büşra Pekin, filmin çok güçlü bir senaryoya sahip olduğunu vurguladı ve “Bizim toplumumuzu anlatan, çok neşeli ve renkli karakterleri olan çok güzel bir sinema filmi. Zaten böyle güzel bir ekibi güzel bir senaryo bir araya getirebilirdi.” ifadesini kullandı.
Tunceli halkının misafirperverliğinden çok memnun kaldığını kaydeden Pekin, “Bizi burada ailemizin yanında gibi hissettirdi herkes. Otel çalışanları ve yerel halka çok teşekkür ediyoruz.” dedi.
Sadık Gürbüz de filmin senaryosunu çok beğendiğini dile getirerek, “Bir taraftan gülerken bir taraftan içiniz akıyor, birdenbire ağlamaklı konuların içine giriyor ve büyük sürprizlerle karşılaşıyorsunuz. Duygusal arkadaşlarımız o sahnelerde ağlayabilir.” ifadelerini kaydetti.
Filmde Deli İbo karakterini canlandırdığını belirten Gürbüz, “Hem gülünç, hem komik ve nükteleyici lafları var. Filmin komik karakterlerinden birisi Deli İbo. Çok büyük zevkle oynadık. Bu filmin şansının iyi olacağını düşünüyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Sinan Demirer, projede Düğüncü Fiko’ya hayat verdiğini dile getirerek, “Karakterimiz fantastik biri. Halay duyduğu anda şartlar ne olursa olsun yerinde duramayan, halay çeken, ama aynı zamanda duygusal bir arkadaşımız. Çok seviyorum rolümü. Bana teklif ettiklerinde hemen kabul ettim. Hareketli rollerim olduğu için bazen yorucu oluyor ama çok keyif alıyorum.” diye konuştu.
Tunceli’ye uzun zaman sonra film vesilesiyle yeniden gelmekten mutluluk duyduğunu kaydeden Demirer, yaklaşık bir aylık süreçte şehri daha iyi tanıdığını aktardı.
“Ekip arkadaşlarımızla 120 kişilik bir aile olduk”
Filmde Şoför Memo’yu oynayan İbrahim Yıldırım, canlandırdığı karaktere ilişkin, “Başkanın sağ kolu ya da sol kolu gibi bir şeyim filmde. Aslında benim için başkan değil, o koltukta oturan kişi değerli. Çünkü başkanlar gelir gider ama biz kalırız. Oradaki en değerli varlığım makam aracım.” ifadelerini kullandı.
İlk defa bu rolü için bıyık bıraktığını kaydeden Yıldırım, “Set süreci bizim için yarı tatil, yarı çalışma gibi geçti. Buraya geldikten sonra bu kadar güzelliğin içinde bulunmak bizi çok mutlu etti.” şeklinde konuştu.
Yıldırım, filme ilişkin, “İnsanlar kasımda bu film vizyona girdiğinde kasımın soğuğunda buranın sıcaklığını hissedecek ve bu beni ayrı mutlu ediyor. Ekip arkadaşlarımız olarak yaklaşık 120 kişilik bir aile olduk. Hepsine çok teşekkür ediyorum.” görüşünü paylaştı.
Filimin genç oyuncularından Gürberk Polat ise Kenan karakterine can verdiğini belirterek, “Buraya geldikten sonra her şey hayal ettiğimden çok daha güzel oldu. Tüm işleyiş, senaryo ve art arda yaşadıklarımız her şeyi daha komik hale getirdi.” dedi.
Projede Turan karakterini canlandıran Sercan Batık, “Turan karakteri Kenan ile abi kardeşler. İstanbul’da resim öğretmenliği okuyan, zamanında memleketinden İstanbul’a giden ve daha sonra dayısının seçim kampanyası için memleketine dönen bir karakter. Sanırım bu filmdeki en garip ve absürt olaylar bizim başımıza geliyor.” diye konuştu.
Mücahit Şahin ise filmde Hakim karakterini canlandırdığını belirterek, “Mahallede herkesin peşinden koşan ve herkese yardımcı olmaya çalışan bir çocuk düşünün. Hakim de böyle bir karakter.” açıklamasını yaptı.
Çekimlerin ardından kendini izlerken çok güldüğünü söyleyen Şahin, seyircilerin de filmi beğenmesini umduğunu dile getirdi.
“Tadından yenilmeyecek bir film geliyor”
Yunus Emre Orhan ise “Filmde Hasan karakterine can veriyorum. Senaryoyu aldığım ve kadroyu gördüğüm zaman tadından yenilmeyecek bir film geliyor dedim ve direk kabul ettim. Ayrıca Tunceli’nin efsane bir doğası var. Efsane bir sıcaklık var aramızda. Oyuncu arkadaşlarla, yapımcımızla, hocamızla müthiş bir aile olduk.” ifadelerini kullandı.
Hasan’ı çok mütevazı bir karakter olarak tanımlayan Orhan, “Bu karakteri canlandırdığım için çok mutluyum. Hasan ile bütünleştim diyebilirim.” diye konuştu.
Yapımcılığını A Time Medya’nın üstlendiği ve Ulaş Bahadır’ın senaryosunu yazıp yönettiği “Başkan”, kasımda vizyona girecek.
Muhabir: Ömer Faruk Yıldız