NEVŞEHİR (AA) – Kılıç, ilçeye bağlı Tuzköy mahallesinde yaklaşık 5 dönüm arazisinde, 10 yıldır 400’ü yerli 450 çeşit üzüm fidanı yetiştiriyor.
“Muhammediye”, “Mevlana”, “yapıncak”, “köhnü”, “Antep karası”, “manikür parmak”, “dımışkı”, “müşkile”, “inek biceği” gibi onlarca renk, lezzet ve aromaya sahip asma fidanı yetiştiren Kılıç, bu çeşitlerden yılda yaklaşık 45 bin fidanı talebe göre 81 ildeki üreticilere gönderiyor.
Kılıç, sosyal medyada konunun uzmanı akademisyenler ve üzüm üreticileri ile fikir alışverişinde bulunarak bilgi dağarcığını ve koleksiyonunu geliştirmeye devam ediyor.
Baharda çapa ve budama işlerini yaptığı asmalara gözü gibi bakan Kılıç, sonbaharda kendini gösteren ürünlerine arıların zarar vermemesi için her salkımı poşete sararak koruma altına alıyor.
Hobi amaçlı başladığı işinde yıllar içinde asma fidanı konusunda söz sahibi haline gelen Kılıç, üreticilere alternatif fidan sunabilmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Kılıç, AA muhabirine, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ile Kapadokya Üniversitesinden akademisyenlerin zaman zaman arazisinde inceleme yaptığını, emek vererek yetiştirdiği üzümleri tanıtmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Kılıç, temin ettiği asma fidanlarının iklim ve toprak yapısı nedeniyle kimi zaman 5-6 yıl sonra ürün vermeye başladığını, tüm fidanları yaz kış emek vererek gözlemlediğini kaydetti.
Bahçeyi turizme kazandırmayı planlıyor
Üzümlerin olgunlaştığı dönemde farklı şehirlerden üreticilerin bahçesini ziyaret ettiğini aktaran Kılıç, şu bilgileri verdi:
“Üzüm koleksiyonu üzerine çalışma yapmaktayım. Aynı zamanda soyu tükenen üzümleri yaşatıp ülke geneline dağıtmaktayız. ‘Anadolu Üzüm Çeşitleri’ adlı sosyal medya grubumuz vasıtasıyla üzüm çeşitlerini temin edip yetiştiriyoruz. Ana işimiz üzüm fidanı ama koleksiyonda 450 çeşide ulaştık. Bu türlerin yaklaşık 120’si ürün vermeye başladı. İsimleri yörelere göre farklı anıldığı için asıl adlarını bilmediklerimiz de var. Dünyada yaklaşık 16 bin, Türkiye’de ise 1500 civarı üzüm çeşidi var. Birçok bölgenin üzüm türlerine sahibim. Hala yeni çeşitleri de bulmaya çalışıyoruz. Üzümler kendi bölgesinden çıkınca kalibresi ve rengi değişebiliyor. Bizim asıl amacımız koleksiyon olduğu için kökün elimizde olması önemli diyor, verimin yüksekliğine bakmıyoruz. Yetiştirdiğimiz çeşitlerden Türkiye geneline gönderiyoruz. Bunların içinde yok olmaya yüz yutan türler de var. 450 türe yenilerini de ekleyeceğiz, verime geçtikleri zaman üzüm koleksiyon bahçesini turizme açmayı düşünüyoruz.”
Kılıç, Nevşehir’de herhangi bir üzüm çeşidinin tescilinin bulunmadığını, bu konuda da faaliyet yürütmek istediğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Behçet Alkan