KUDÜS (AA) – İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılar nedeniyle bölgede internet ve iletişim kısmen ya da tamamen kesilirken, su, elektrik ve yakıt gibi temel insani ihtiyaçların girişine hala izin verilmiyor.
Saldırılar bölgede insani bir felakete yol açarken, 7 Ekim’den önce Kudüs’e tedavi için gelen Gazzeliler, İsrail’in yolcu geçişi için kullanılan Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’nı kapatması nedeniyle, o tarihten bu yana bölgeye dönemedi.
İsrail’in saldırılarını aralıksız sürdürdüğü bölgedeki yakınlarından günlerce haber alamamanın ızdırabını yaşayan Gazzeliler, bir an önce yakınlarına kavuşmak için dua ediyor.
Abluka altındaki Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria sakini Filistinliler, yıllardır kendi bölgelerinde tedavi imkanı bulamadıkları hastalıkların tedavisini Doğu Kudüs’teki hastanelerde görüyor.
En zor anlar “Gazze’yle iletişimin kesildiği saatlerdi”
Gazze’nin Han Yunus bölgesinden İsra eş-Şini, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kudüs’teki Makasıd Hastanesinde bir ayı aşkın süredir tedavisinin devam ettiğini belirterek, şunları anlattı:
“Tedavi sırasında ameliyat oldum. O esnada savaş çıktı ve geri dönemedik. İsrail saldırılarının başladığından bu yana yaşadığımız en zor anlar, Gazze’yle iletişimin kesildiği saatler. İki gün önce, ailemizle iletişimi kaybettik, uykularımız kaçtı. Yaşadığımız en zor iki gündü ama iletişim yeniden sağlandığında onların sesini duymak bizim için adeta bayram oluyor.”
İsrail’in abluka altındaki bölgeye saldırılarında vefat eden yakınlarının bulunduğunu aktaran Gazzeli kadın, eşinin kardeşinin evinin bombalandığını, oğlu ve kızıyla ölen ev sahibinin ailesinden geriye sadece enkaz altından çıkarılan bir çocuklarının kaldığını ifade etti.
Şini, Gazze’nin eskisinden daha iyi günlere kavuşmasını ümit ettiğini dile getirerek, “Bizi ve çocukları umursamayan tüm siyasi liderlere, Allah ne güzel vekildir diyorum.” şeklinde konuştu.
Doğu Kudüs’te ihtiyaçlarının kurumlar tarafından karşılandığını bildiren Şini, “mümkün olan en kısa sürede Gazze’ye dönmeyi beklediklerini” kaydetti.
“Bizi Kızılay ve Kızılhaç yardımıyla Gazze’ye geri götürün”
Gazze kentinden Saib Ali Talali de 2 Eylül’den bu yana Kudüs’teki hastanede tedavi gördüğünü belirtti.
Dünya liderlerine seslenen Talali, yardım değil, bir çözüm bulunmasını ve saldırıların son bulmasını istediklerini dile getirdi.
Talali, “Gazze’de durum çok kötü. Çocuklar şehit oldu. Okullar yıkıldı. Kimse bize bir çözüm bulamıyor. Bizi Kızılay ve Kızılhaç yardımıyla Gazze’ye geri götürün. İnternet kesintileri nedeniyle dört, beş gündür Gazze’de hiç kimseyle temas kuramıyoruz.” dedi.
“Ailemizden haber alamıyoruz”
Filistinli 20 yaşındaki Mehdiye Şanti de yaklaşık bir buçuk ay önce cerrahi bir operasyon için Gazze’den Kudüs’e geldiğini ifade etti.
Şanti, 24 saat haberleri takip ettiğini, izledikleri görüntüler karşısında çok endişeli olduğunu vurgulayarak, ailesinin yerinden edildiğini ve başka bir bölgeye sığındığını ancak kimseden haber alamadığını, evlerinin durumunu ise bilmediğini söyledi.
Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’nın kapalı olduğunu hatırlatan Şanti, Gazze’ye gidemediklerini, ortamın sakinleşmesini beklediklerini ve Gazze’ye ne zaman dönecekleriyle ilgili bir bilgilerinin olmadığını kaydetti.
Cibalya kentinden Nail İzzeddin de 5 Ekim’de açık kalp ameliyatı olduğunu ve o tarihten bu yana hastanede kaldığını dile getirdi.
İzzeddin, “internet kesik. Ailemle kardeşlerimle ve arkadaşlarımla iletişim kuramıyoruz. Gazze’de herkes hedef alındı. Evlerimiz hasar gördü, kardeşlerim yaralandı. Ben dünyadaki diğer ülkelerin bir şey yapacaklarını ummuyorum. Herkes Filistin halkını yalnız bıraktı. Bizim Allah’tan başka kimsemiz yok.” dedi.
“Çocuklarım yaralandı”
Gazze’deki Bureyc Mülteci Kampı’ndan Hadra el-Halidi ise 29 Eylül’de Kudüs’e geldiğini ve bir daha dönemediğini, çocuklarının yaralandığını, evinin oturulamaz hale geldiğini belirtti.
İnternetin kesildiğini ya da çok zayıf olduğunu ifade eden Halidi, şöyle devam etti:
“Gazze sakinleri büyük sıkıntı içinde. Yiyecek dahi bulamıyorlar. En küçüğü ilkokul 2. sınıfa giden 6 çocuğum var. Onlara kavuşmak için rabbime yalvarıyorum. Dünyanın kalbi mi katılaştı, çocukların öldüğünü görmüyorlar mı? Savaşın durdurulmasını istiyoruz, yardım istemiyoruz. Allah’a şükür kimseye de ihtiyacımız yok.”
Muhabir: Abdurrauf Arnavut