ANKARA (AA) – Tuncer, AA Spor Sohbetleri’nde biniciliğin gelişimi, bugünü ve geleceğiyle ilgili soruları yanıtladı.
Binicilik sporunun toplum tarafından sevildiğini dile getiren Tuncer, ata sporu olan biniciliği geliştirmek için gayret ettiklerini ifade etti.
Özellikle gençlerin bu sporu yapması gerektiğini belirten Tuncer, biniciliğin özellikle küçük yaşta başlanabilen bir spor olduğunu söyledi.
Tuncer, küçük yaşlarda başlayan sporcuların uzun yıllar bu sporla uğraştığını vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Şu anda 75 yaşında bile binicilerimiz var. Küçük yaş grubu pony atlarla başlıyor. O yüzden en çok üzerine titrediğimiz branşlarımızdan biridir. Küçük yaştayken çocukları spora alıştırmaya çalışıyoruz. Çocuklardaki gelişimi, hız disiplini ve kişisel gelişimlerinin ne kadar hızla pozitif etki yarattığını görüyoruz. Geleceğin yöneticilerinin bu spordan çıkacağına inanıyorum. O yüzden aileler çocuklarını binicilik kulüplerine götürsün ve dersler aldırsın.”
Hayatında Türkiye Binicilik Federasyonunun birinci işi olduğunu aktaran Hasan Engin Tuncer, “Günlük mesaimin neredeyse dörtte üçünü Türkiye Binicilik Federasyonuna, dörtte birini de kendi işime ayırıyorum. Federasyonda beraber çalıştığımız arkadaşlarımız yıllardır binicilik camiasının içerisindeler. Dolayısıyla olayı biz kurumsal yönden yapılandırmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
“Türkiye’de doğmuş atlara ihtiyacımız var”
Hasan Engin Tuncer, ihmal edilen konulardan birinin de spor at yetiştiriciliği olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Türkiye’de atların birçoğu neredeyse ithal olarak geliyor. Hollanda, Belçika, Almanya spor at yetiştiriciliği konusunda çok iyi noktadalar. Türkiye’de doğmuş atlara ihtiyacımız var. Bununla alakalı da çalışmalar yapıyoruz. Allah nasip ederse Sakarya bölgesinde araziyle alakalı çalışmalarımız var. Şampiyon atlar artık Türkiye’de doğacak. ‘200. yılda 200 at’ isimli yeni bir proje hazırladık. Belirli rakamlarla başlayarak bizim dönemimizde 200 ata çıkabilecek bir çalışma var. Avrupa Birliği Projesi olacak ve arazi temini de devletimiz yapacak. Bunu da ülkemize kazandırabilirsek getirisi fazla olan bir ihraç kalemi daha ortaya çıkacak.”
“Seyislik kıymetli bir meslek olacak”
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile Türkiye Binicilik Federasyonu arasında “Seyis eğitimi” anlaşması imzalandığını anımsatan Tuncer, şu bilgileri verdi:
“Bu protokolle şu ana kadar faal olarak çalışan seyislerimiz ve nalbantlarımıza yeterlik belgesi vereceğiz. Bugüne kadar ellerinde böyle bir belgeleri yoktu. Yoldan geçen birisi belgesi olmaksızın at bakımına yardımcı olabiliyordu. Kulaktan dolma bilgilerle ya da tecrübeleriyle bu işi yapmaya çalışıyordu. Seyislik meslek kolları içerisinde gözükmemiş. Dolayısıyla böyle bir belge de ellerinde olmadığı zaman ne yapmışlar? Bahçıvan veya orta eleman olarak gözükmüşler. Sigortalı çalışmışlar ama uygun meslek kollarında değil. Büyük iş kazaları olmadığından da buna benzer çalıştırmalarda büyük sorunlar yaşanmamış. Ancak biz önlemimiz almamız lazım. Bu çalışmalarla seyislik artık daha kıymetli olacak.”
Üniversitelerle çalıştaylar da yaptıklarına dikkati çeken Tuncer, “13 tane üniversiteyle iş birliği içerisindeyiz. Değerli hocalarımızla sistemi daha nasıl faydalı yapabiliriz bunu araştırıyoruz. 100 yıllık geçmişimizde ilk defa böyle bir çalıştay yapıldı. Çalıştayda çok güzel sonuçlar çıktı. Bu sonuçlar bizim yol haritamız olacak. Biniciliği daha çok geliştireceğiz.” dedi.
“Bu sporu halka nasıl indirebiliriz konusunda çalışmalar yaptık”
Hasan Engin Tuncer, insanların son dönemlerde biniciliğe olan ilgisinin artmaya başladığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bu sporu halka nasıl indirebiliriz konusunda çalışmalar yaptık. Özellikle Kastamonu’daki spor lisesi, ana dal olarak bu sene ilk defa öğrencileri kabul etti. Kastamonu’da binicilik, hentbol ve voleybol olarak üç branş var. Orada okuyan 90 öğrencimizi atla tanıştırmak istiyoruz. Kastamonu’ya çok sık sık seyahatler yapacağız. Oradaki çocuklarımız aslında bu işin sporcuları olarak yetişecek. Öğrencilerin işi binicilik olacak. Bu okullarda biz özellikle performans sporcusu olarak hazırladığımız çocukları çok rahatlıkla bir milli takım sporcusu yapıp uluslararası başarılar elde edebilir hale getiririz diye düşünüyorum. Bakanlığımızın yine Kastamonu’da olimpiyat sporcusu yetiştirmekle alakalı olarak mükemmel bir tesisi var. Onlarla ilgili çalışmalarda yapacağız.”
Muhabir: Muhammed Boztepe