İSTANBUL (AA) – Anadolu Ajansının İstanbullunun trafik çilesine ilişkin hazırladığı “İstanbul’un Ulaşım Sorunu” başlıklı dosya haberinin bu bölümünde, Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Özen, “ömür törpüsü İstanbul trafiğini” katlanabilir düzeye düşürecek projelerin başında gelen köprü ve tünel önerisini açıklarken, İBB’nin iptal ettiği ve uzun yıllardır bitiremediği projeler detaylıca araştırıldı.
İçinden İstanbul Boğazı geçen kentin iki yakası arasındaki kesintisiz kara ulaşımını sağlayan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli ve Marmaray olmak üzere 5 hat bulunuyor.
İstanbul’da 2010 ile 2019 arasında yapılan Kasımpaşa-Hasköy, Kağıthane-Piyalepaşa, Bomonti-Dolmabahçe ve Sarıyer-Çayırbaşı tünelleri ile Haliç üzerindeki Galata, Atatürk (Unkapanı) ve Haliç köprüleri de şehir içi ulaşımda önemli alternatif yollar arasında yer alıyor.
Ulaşım için bu hatlar önemli bir yeri doldururken artan nüfus, iş yerleri ile ikametlerin farklı yakalarda bulunması ve toplu taşıma hizmetlerinin yetersiz kalması İstanbulluların her gün şehir değiştirir gibi yol katetmesine neden oluyor.
İstanbul’da son yıllarda yapılan köprü ve tünellerin trafiğin rahatlatılmasına alternatif çözümler ürettiğini belirten Halit Özen, bu büyük ulaşım projelerinin trafiğe olumlu etkisi olsa da hızlı nüfus artışı ve buna paralel artan araç sayısının trafik yoğunluğunun devam etmesine neden olduğunu söyledi.
Özen, ihtiyaç halinde yeni yapılacak köprülerin toplu taşımayı desteklemesi gerektiğini vurgulayarak, “Trafik tıkanıklığının giderilmesi yönünde değil, ancak trafik tıkanıklığının çekilebilir düzeyde olmasını sağlayacak yeni köprüler, yeni tüneller yapılabilir. Ancak bu yeni tüneller ve köprülerin toplu taşıma ağırlıklı olması, toplu taşımaya hizmet ediyor olması gerekiyor.” dedi.
Arazi kullanımının değiştirilmesi önerisi
Kentte özel araçla yolculuğun arttığını, bu durumun da yol kapasitenin aşılmasına neden olduğunu dile getiren Özen, İstanbul’daki yapılaşma ve iş yerlerinin şehrin boş alanlarına dağılması şeklinde arazi kullanımının değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Özen, yine mesai saatlerinin düzenlenmesi ve trafik tıkanıklığının yaşandığı noktaların belirli saatlerde ücretli geçişe dönüştürülmesinin trafiğin hafifletilmesi konusunda uygulanabilir yöntemler olduğunu söyledi.
Atatürk Havalimanı’nın taşınmasıyla bu bölgedeki trafik yoğunluğunda yaşanan azalmaları arazi kullanımına örnek gösteren Özen, “Mesela bir organize sanayi bölgesi tasarladığınız zaman ya da finans merkezi yaptığınız zaman konutları oraya yakın inşa ederseniz insanların daha sürdürülebilir ulaşım tercihleri yapmasını sağlayabilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
“Toplu taşıma hizmetini oraya vermiş olmanız gerekiyor”
Mesafelerin azalmasıyla insanların araç trafiğinden de uzaklaşacağını belirten Özen, “Eğer 1000 metrenin altındaysa insanlar işlerine yürüyerek gidip gelebilirler. Mesafe 2-3 kilometrenin üzerine çıktığı zaman da altyapısını yaparsanız insanlar bisikletleriyle gidip gelebilirler. Daha çevreci, daha sürdürülebilir sistemlere dönüştürebiliriz.” diye konuştu.
Bunu yapabilmek için de ulaşım talebini iyi yönetmek gerektiğine dikkati çeken Özen, yoğun trafiğin bulunduğu bölgelerde mesai saatlerinin düzenlenmesi ve özel trafik bölgeleri oluşturulması gibi yöntemlerin trafiğin hafifletilmesine katkı sağlayacağını vurguladı.
Prof. Dr. Halit Özen, trafiğin gün içerisindeki boş saatlere kaydırılabileceğini belirterek, şöyle devam etti:
“Özellikle şehir merkezlerinde, merkezi inşa alanlarının bulunduğu bölgelerde özel trafik bölgeleri oluşturulabilir. Buralara taşıt trafiğinin girmesi engellenebilir. Buralara tıkanıklık ücretlendirme bölgeleri diyoruz. Orada, özellikle özel araca olan talebi, fiyatı artırarak onların toplu taşımaya kaymalarını sağlayabiliriz. Ama bu noktada en önemli faktör, sizin toplu taşıma hizmetini oraya vermiş olmanız gerekiyor. Yeterli konfor düzeyini, eğer bunu veremezseniz, trafik problemlerinin bir kat daha artırmış olabilirsiniz.”
Harem-Çubuklu arası 24 kilometrelik 5 etaplı tünel çalışması iptal edildi
Üsküdar Belediyesi Başkanı Hilmi Türkmen de eski İBB Başkanı Kadir Topbaş döneminde, Avrupa Yakası’nda yapılan tünellerin, İstanbul trafiğini rahatlattığını aktardı.
Bu tünellere ek olarak, trafik sorununu kalıcı olarak çözmek adına 11 tünel projesinin daha yapıldığını ve hızla uygulanmak üzere planlandığını belirten Türkmen, şunları kaydetti:
“2019’da göreve gelen Ekrem İmamoğlu’nun ‘Günde 40-50 bin araç geçecek diye bu tüneli yapamayız.’ diyerek iptal ettiği Dolmabahçe-Levazım Tüneli’ni dün gibi hatırlarsınız. Boğaz trafiğini Avrasya Tüneli ile entegre biçimde rahatlatacak tüneller de işte bu iptal furyasından nasibini aldı ne yazık ki. Mevcut projeleri iptal etti, yenilerini de zaten yapmadı. 9 bakanlıktan daha büyük, dev bir bütçeyi yöneten İBB ile İstanbul’un yaşadığı durum tam olarak budur. İstanbul için elzem, halkımızın günlük yaşamına doğrudan etki eden çalışmaların bir bir iptal edilmesinin arkasındaki zihniyeti yakından tanımakla beraber, böylesine hayati bir çalışmanın iptal gerekçesini tüm kamuoyu gibi biz de merak ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkmen, Harem-Çubuklu arası 24 kilometrelik 5 etaplı tünel çalışmasının, İBB yönetimi tarafından etap etap iptal edildiğini vurguladı.
Dolmabahçe-Levazım Tüneli’ndeki çalışmalar bitirilemedi
Öte yandan, bölgedeki trafiğin rahatlatılması amacıyla 2018 yılında yapımına başlanan Dolmabahçe-Levazım Tüneli’ndeki çalışmalar da son yıllarda sekteye uğradı.
Yaklaşık 7,7 kilometre uzunluğunda olması planlanan ve bölgede 1,5 saat süren trafiği 5 dakikaya düşürmesi hedeflenen Dolmabahçe-Levazım Tüneli’nin şantiye alanında, iş malzemelerinin de çürümeye terk edildiği görüldü.
Muhabir: Ümit Türk,Hasan Hüseyin Kul