GAZZE (AA) – İsrail ordusu, 14 gün süren saldırılar boyunca Şifa Hastanesi ve etrafında 200’den fazla Filistinliyi öldürdü, 900’den fazla Filistinliyi de alıkoydu.
İsrail, “Uluslararası Adalet Divanının verdiği karara cevap olarak” Gazze kentinin batısındaki Er-Rimal semtindeki Şifa Hastanesini ve etrafını yakıp yıktı, hastaneye çıkan tüm yolları tahrip etti.
İsrail ordusunun, hastane ve etrafını yakıp yıkmasının akabinde bölgeye nükleer bomba atılmış üzere büyük bir tahribat meydana geldi.
Görgü şahitleri, İsrail güçlerinin hastane içinden ve etrafından kentin batısındaki Tel el-Heva semtinin güney bölgelerine yanlışsız çekildiğini söyledi.
İsrail ordusunun 14 gün işgalin akabinde hastaneden çekilmesiyle sabahın birinci saatleriyle birlikte kentin kuzey ve doğu bölgelerinden binlerce Filistinli buradaki konutlarını ve akrabalarını denetim etmek için hastanenin olduğu bölgeye akın etti.
Bölgeye gelen Filistinliler harabeye dönüşen Şifa Hastanesi, hastane etrafındaki yıkılan ve ateşe verilen binalar ve bu binalarda öldürülmüş sivillerin cansız vücutlarıyla karşılaştı.
İsrail ordusu, Filistinlilerin Şifa Hastanesinde kurduğu süreksiz mezarlığı da yıktı. İsrail ordusunun çekilmesinin akabinde hastaneye gelen Filistinliler, yıkılan mezarlıklardan çıkan cesetleri topladı.
Filistinliler, top mermileri ve ağır makineli tüfek mermileriyle delinmiş, yıkılmış ve ateşe verilerek küle dönmüş binaların oluşturduğu dev moloz dorukları ortasından yürüyerek bölgeye ulaştı.
El-Vahde Caddesi üzerindeki Palmira kavşağından başlayarak uzanan yol boyunca devasa bir yıkım görülüyor.
İsrail askerlerinin öldürdüğü onlarca Filistinlinin yollara atılan cesetleri ile bombalanan meskenlerin enkazı altından kurtarılamayan insanların çürümüş vücutlarının kokuları yayılıyor.
Çürümüş ceset kokusundan etkilenmemek için yüzlerine maske ve suya batırılmış bez modülleri takan Filistinlerden bir kısmı, gördükleri görüntü karşısında şuurunu kaybetti. Her köşede çürümüş bir ceset, parçalanmış beden azaları ve yolları kırmızıya boyayan kan göze çarpıyor.
İsrail ordusu, Şifa Hastanesinin ana kapısında büyük çukurlar açarak atık su borularını tahrip etti. Kanalizasyon suları yollara taştı.
Görgü şahitlerine nazaran, İsrail ordusu hastanenin ön bahçesini de buldozerle yerle bir etti ve burada bulunan tüm Filistinlileri öldürdükten sonra, bahçeyi çürümüş ceset kalıntılarıyla sürülmüş bir yere dönüştürdü.
Savaşın birinci günlerinde yüzlerce gazetecinin, lokal ve milletlerarası medya kuruluşlarının çalışmalarının merkezi olan bu bahçe, İsrail hücumları sonucu on binlerce yerinden edilmiş insanı barındırıyordu.
Cerrahi binası büsbütün yıkıldı
Şifa Hastanesinin en yeni ve en büyük binası olan İhtisas Cerrahi Binası da kullanılamaz hale geldi. Bombalanan binanın birçok katı yıkıldı.
Binanın taban ve birinci katları neredeyse büsbütün yıkılırken, yıkılmayan katlar ise İsrail ordusu tarafından ateşe verildi.
AA muhabirine konuşuna görgü şahitlerinin tabirlerine nazaran, İsrail ordusunun bölgeden çekilmesinin akabinde binaya giren Filistinliler, İsrail askerleri tarafından öldürülen çok sayıda Filistinlinin cesetlerinin çürümesi nedeniyle binanın içinde dehşetli bir kokuyla karşılaştı.
Acil servisi patlayıcılarla tahrip edildi
Sağlık kaynaklarına nazaran, hastanenin ön tarafındaki resepsiyon ve acil servis binası ise cerrahi kısmına nazaran daha berbat durumda. Cephesi onlarca mermi ve yüzlerce kurşunla büsbütün yıkılmış, içeriden yanmış, duvarlarının büyük bir kısmı çökmüş ve tüm tıbbi aygıt ve ekipman yok edilmiş.
Bu yıkım ve yangın tablosu hastanedeki doğumhane, böbrek, kanser, yanık üzere tüm kısım binalarına yansımış. Tüm binalar yüzlerce mermiyle delik deşik edilmiş, İsrail askerleri binaların taban katlarını patlayıcılarla tahrip etmiş.
Hastanedeki binaların içinden birçok çürümüş en az 50 meyyitin cesedini çıkaran Filistinliler, bu cesetleri hastanenin art avlusunda kurdukları süreksiz mezarlara defnetti.
Hastanedeki süreksiz mezarlar yıkılarak cesetler çıkarıldı
İsrail ordusu, hastanedeki süreksiz mezarları buldozerlerle yıkıp cesetleri içlerinden çıkardı, cesetler dev buldozerlerin ve askeri araçların paletleri altında ezildi.
Hastanenin art kısmında yer alan er-Rimal Mahallesi ise, İsrail ordusunun geçen Kasım ayındaki birinci saldırısı sırasında, yerleşim bölgesi olması nedeniyle daha az yıkıma maruz kalmıştı.
Hastaneden mevt kokusu yayılıyor
On binlerce insanın yaşadığı er-Rimal Mahallesi bu defa İsrail akınlarından kurtulamadı. Artık bu bölgede hiçbir ömür belirtisi yok ve her yerden mevt kokusu yayılıyor. Mahallede onlarca meyyit var ve cesetler hâlâ yıkılan meskenlerin enkazı altında.
Bölgenin kuzey kısmında Kuneyta, Hassune, Ebu Şemmale, Ebu Hasira, Habbuş ve Acur ailelerinin meskenleri büsbütün yıkılmış durumda. Bu meskenlerden geriye kalanlar ise Gazze Kenti liman kavşağına varan sokağın başından itibaren yayılan yangınla kül oldu.
Şifa Hastanesinin güneybatı tarafında Filistinliler, bir taraftan Acur ve Habbuş ailelerinin meskenlerinin yıkıntıları altından ölülerin cesetlerini çıkarmaya çalışırken, öbür taraftan Ömer Muhtar Caddesi ve etrafındaki cansız vücutları topluyorlar.
Çürüyen ve parçalanan cesetler kumaş modüllerine sarılarak taşınıyor
Gönüllüler, çürüyen ve parçalanan cesetleri yıkılan binaların enkazından çıkardıkları ahşap kalaslar ve kumaş örtülerle taşıdı.
Bölge sakinlerinin tüm bu yaşananlara karşın kimi meskenleri temizlemeye ve onarmaya çalışmaya başlaması dikkati çekti.
Muhabir: Ramzi Mahmud,Zeynep Tüfekçi Gülay,Esat Fırat
