MADRID (AA) – Ilgaz Yıldız’ın Madrid’de ilk Türk sanat galerisini açması Türkiye ve İspanya’nın kültürel yakınlaşmasında bir kilometre taşı olarak dikkati çekti.
Madrid’de 11 Eylül’de açtığı sanat galerisindeki ilk sergisi için “Kapılar açıldığında” başlığını seçen Yıldız, 9 Türk sanatçının (İlhan Altıparmak, Antonio Cosentino, Burcu Gökçek, Yonca Karakaş, Ecem Dilan Köse, Meltem Şahin, Gamze Yalçın, Halil Vurucuoğlu ve Studio Pinprick) eserlerini burada buluşturdu.
AA muhabirine demeç veren Yıldız, sergide önceliğinin, “Anadolu’dan beslenen ve eski teknikleri farklı yorumlayan sanatçıların eserleri” olduğunu vurguladı.
Kişisel olarak evinde, gittiği müzede görmek istediği ya da arkasındaki hikayeden etkilendiği eserleri seçtiğini ve bu sergi için Küratör Melike Bayık ile çalıştığını anlatan Yıldız, “Anadolu ve Anadolu’dan beslenmiş sanatçıların sanatı beni çok ilgilendiriyor. Aynı zamanda Orta Doğu için de aynı şey geçerli. Özellikle birbirlerinden etkileşim halinde olanlarla ilgileniyorum.” dedi.
Sergide Türk sanatçıların yurt dışı tecrübeleri olmasına rağmen hiçbirinin daha önceden İspanya’da bir sergiye katılmadığını belirten Yıldız, “Burada henüz tanınmamış olmaları ilk bariyer gibi gözükebilir ama aslında hem dezavantaj hem de avantaj. Farklılık yaratıyor olmaları bir avantaj ama diğer taraftan sanatsal olarak bir anlama, sindirme, düşünme süreci var.” diye konuştu.
İspanyollar sergiye olumlu ve meraklı yaklaşıyor
“Türk sanatçıların hem dil hem de malzeme olarak farklılığı var.” diyen Yıldız, İspanyolların sergiye yaklaşımları için ise “Genelde olumlu. Meraklılar, pozitif anlamda şaşırdıkları eserler çok oldu. Beğenildiğini söyleyebilirim özellikle tekstil, dokuma gibi farklı teknikler kullanılması ilgi çekti.” değerlendirmesinde bulundu.
Sergide iyi bir denge kurmaya özen gösterdiğinin altını çizen Yıldız, “Yaşlar, söylemler, disiplinler, cinsiyetler arasında bir denge kurduk. Bir tarafta yeni teknolojilerle üretilen bir video olurken diğer tarafta klasik dokuma tekniğinin güncellenmiş bir versiyonunu görebiliyorlar. Bu proje umarım çok uzun yıllar devam eder.” ifadelerini kullandı.
Kalıcı olabilmek için İspanya’daki Türk diasporasının desteği önemli
İstanbul’dan Madrid’e 2013 yılında makine mühendisi olarak gelen ve zaman içinde sanata olan tutkusunun ağır basmasıyla işi profesyonelliğe dökerek planlarını hayata geçirmeyi seçen Yıldız, burada açtığı ilk Türk sanat galerisinin kalıcı olması için Türk diasporasının desteğinin de önemli olacağını söyledi.
“Türk diasporasının özellikle kurumsal desteği, görünürlüğü artırmak için birtakım işbirliklerinin olması, yani bir el verilmesi önemli olacaktır.” diyen Yıldız, “İspanyolların arasına girmek, sanat koleksiyonerleri, vakıflar, kurumlarla birlikte görünüyor olabilmek kalıcı olmak için anahtar olacaktır.” dedi.
Kafasında birçok proje olduğunu, bunların arasında Türk sanatçıların İspanya’ya gelerek İspanyol sanatçılarla birlikte üretim yapabilmelerinin de bulunduğunu anlatan Yıldız, sözlerini şöyle bitirdi:
“Sanatçılarımızın hiçbirinin burada olmamasından doğan fiziksel handikabın bu şekilde ortadan kalkacağına inanıyorum. Ayrıca iki kültür arasındaki etkileşim açısından da her iki taraf için besleyici ve faydalı olacaktır. Sanatla ilgili hedeflere ilave olarak iki kültürü birbirine bağlayıcı aktiviteler yapmak çok önemli.”
Muhabir: Şenhan Bolelli