İSTANBUL (AA) – Ödül töreni, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile sinema ve sanat dünyasından çok sayıda davetlinin katılımıyla Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Festivalde, katılımcılar gün boyunca ödüllü filmleri izleme ve dünyanın dört bir yanından gelen önemli isimlerle panel ve atölyelere katılma imkanı buldu.
TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, törende yaptığı konuşmada, festivalin dünya genelinde krizlerden etkilenen insanların hikayelerini paylaşmak ve anlatılarını görünür kılmak için yaşama geçirilen bir platform olduğunu söyledi.
“Dünya, sinemanın derinlikli anlatısına belki de en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerden birini yaşıyor”
Her yıl festivalde kadrajını adalet terazisinin şaştığı konu ve coğrafyalara yönelten sinemacıları ödüllendirdiklerin belirten Sobacı, “Ana akımın dayatmalarla daralttığı çerçeveyi genişletiyor, insanlığın savaş, çatışma, zorunlu göç, açlık, kıtlık, evsizlik gibi gerçek sorularını merkezine alan filmleri izleyiciyle buluşturuyoruz. Bu filmlerde birçok küresel mesele sinemanın görsel ve işitsel gücüyle ele alınıyor. İşte bu filmleri bir araya getiren Humanitarian Film Festivali, belki de hiçbir zaman yolumuzun kesişmeyeceği insanlarla tanışmak asla karşılaşmayacağımız dertlerle hemhal olma imkanı sunuyor bizlere.” diye konuştu.
Sobacı, sinemacıların uzun uzadıya üzerine tartışılsa bile anlaşılmayacak bir meseleyi en anlaşılır haliyle ortaya koyduklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“İyi yazılmış diyalog ile derin derin düşünülse de fark edilmeyen bir insanlık halini tüm detaylarıyla görünür kılıyorsunuz. Bazen sadece birkaç saniyelik bir plan ile daha evvel hiç düşünmeyeceğimiz bir fikrin doğmasına vesile oluyor, hiç duymadığımız bir hissi uyandırabiliyorsunuz. Biz bu festivalin ev sahibi olarak, alın terini sinemanın gücüne katarak dünyaya nefes olma yolunda kullanan siz değerli sinemacı şükranlarımızı sunuyoruz. Bugün savaşlar, katliamlar, zorunlu göçler ve türlü felaketlerin gölgesinde dönen dünya, sinemanın derinlikli anlatısına belki de en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerden birini yaşıyor.”
“Görmezden gelinenlerin hikayesini kadrajın tam merkezine yerleştirmek zorundayız”
Konuşmasında Gazze’ye de değinen Sobacı, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İşte Gazze tüm gerçek acıları ve ıstıraplarıyla yanı başımızda duruyor. İsrail bir yılı aşkın süredir sürdürdüğü soykırım ile 42 binden fazla Gazelliyi hayattan kopardı. 100 bine yakın yaralı, soykırımın sonucunda hayatını kaybedenlerin 17 binden fazlası çocuk, 2 binden fazlası bebekti. Yaşanılanları uzaktan gözlemleyenlerin, soykırım kurbanlarının sadece rakamlardan ibaret olmadığını algılaması gerekiyor. Bir kurşunla, bir şarapnel parçasıyla, bir fosfor bombasının zehirli gazıyla sürüp giden hayatlar gerçek insanların hayatları. Bu insanlar hepimizle aynı gök kubbe altında, sıradan bir hayat sürmeye çalışan aynı umutları ve hayalleri paylaşan insanlar. Bunlar rakam değil gerçek insanlar.”
Sinemayı kültür endüstrisinin bir bileşeni olarak değil, küresel meselelere dikkat çekmek için kuvvetli bir anlatı aracı olarak değerlendirmek gerektiğinin altını çizen Mehmet Zahid Sobacı, “Bizler sahip olduğumuz imkanları bu haklı ama güçsüz çoğunluğun istifadesini sunmak zorundayız. Görmezden gelinenlerin hikayesini kadrajın tam merkezine yerleştirmek zorundayız. Türkiye’nin kamu yayıncısı TRT olarak bizler de yayınlarımız, yapımlarımız ve tüm etkinliklerimizde olduğu gibi, sinemada da yok sayılanların sesi olmayı ve görünmeyenleri göstermeyi bir sorumluluk olarak omuzlarımızda taşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Sobacı, Filistinlilerin kendi hikayelerini anlatmasına dahi tahammül edilemediğine işaret ederek, “Ne mutlu ki insanlığın, zulüm karşısında kıyam etmek için bu platformlara ihtiyacı yok. Çünkü bizler tam da böylesi zamanlar için, uluslararası dijital platformumuz tabii’yi kurduk. Bir buçuk yıl gibi kısa bir sürede 6 milyondan fazla üye sayısına ulaştık. tabii’de ‘Filistinlilerin Öyküleri’ adlı bir kategori oluşturduk. Filistin’e dair tüm içeriklerimizi, bu kategori altında topladık.” dedi.
Bu yıl “En İyi Film” The Strange Case Of The Human Cannonball
Ödül töreninde sahne alan İngiliz müzisyen The Undercover Hippy grubunun solisti Billy Rowan, Filistin için yazdığı “We Are Not Numbers” isimli eserini seslendirdi.
İlk üçe giren filmlerin ekiplerine ödülleri İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ve TRT Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Veysel Kurt takdim etti.
Bu yıl “En İyi Film” kategorisinde birinciliğe “The Strange Case Of The Human Cannonball” adlı filmle Ekvador’dan Roberto Valencia, ikinciliğe “Murder Tongue” adlı yapımla Pakistan’dan Ali Sohail Jaura ve üçüncülüğe “Talk To Me” filmiyle Japonya’dan Jimmy Ming Shum değer görüldü.
Ödül töreni, kazananların ve katılımcıların hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
Festival hakkında
Festivalde, finale kalan 10 filmin gösteriminin yanı sıra festivalin jüri başkanı Aida Begic, jüri üyelerinden Abdülhamid Güler, Faysal Soysal ve Darin Sallam’ın katılımıyla “İnsani Film Yapımcılığı Paneli”, Büşra Bülbül ve Sina Salimi’nin katılımıyla “Perde Arkası: Film Okuma Atölyesi” ve oyuncu Olgun Şimek’in katılımıyla “Oyunculuk Atölyesi” düzenlendi.
Dünyanın dört bir yanından orijinal filmlerin yarıştığı festivalin jüri başkanlığını, Saraybosnalı yönetmen ve senarist Aida Begic üstlendi.
Küresel insani sorunlara ışık tutmayı hedefleyen TRT World Citizen Humanitarian Film Festival, film yapımcılarına insani meseleleri kendilerine has bir bakış açısıyla ele almaları için imkan sağlıyor.
Merkezine insanı alan festival, savaş, çatışma, salgın, kadın hakları, göçmen krizi, iklim değişikliği, çevre kirliliği, açlık, kıtlık, evsizlik ve yoksulluk gibi farklı konulara odaklanıyor.
Festivale bu yıl başta İran, Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan ve Türkiye olmak üzere birçok ülkeden toplam 301 film başvuru yaptı.
Muhabir: Özlem Limon