DUBAI (AA) – Sciacchitano, 2025 Dünya Hükümetler Zirvesi kapsamında, küresel sivil havacılık sektöründeki son gelişmeler, Kovid-19 sonrası toparlanma süreci ve Türkiye’nin sivil havacılıktaki faaliyetlerine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin sivil havacılıkta önemli ülkelerden biri olduğunu belirten Sciacchitano, “İstanbul Havalimanı, devasa bir hub haline gelmiş durumda. Örneğin, Avrupa’dan Orta Asya’daki bazı destinasyonlara uçmak istiyorsanız, İstanbul üzerinden uçuyorsunuz. Birçok yere İstanbul üzerinden uçuyorsunuz. Bu açıdan, İstanbul Havalimanı bir başarı hikayesi.” diye konuştu.
Sciacchitano, Türkiye’nin havalimanını tasarlayıp açtığı sürenin oldukça etkileyici olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
“Bence dünyada hiç kimse bu kadar kısa süre içinde daha önce böyle bir şey yapmadı. Şu an Türk sivil havacılığı tarafından sağlanan bağlantı çok büyük, etkili, verimli ve diğer küresel rakiplerle rekabet ediyor. Türkiye, sivil havacılıkta lider ülkelerden biri ve çok iyi gittiğini söyleyebilirim. Bu, bence diğer ülkeler ve bölgeler için de mükemmel bir model.”
Kovid-19 sonrası toparlanma beklenenden hızlı
Küresel sivil havacılık sektörünün Kovid-19 salgını sonrası toparlanma sürecini de değerlendiren Sciacchitano, toparlanmanın beklenenden daha hızlı olduğunu söyledi.
Sciacchitano, şu anda sektörün, salgın döneminde yaptıkları iyimser tahminlerin çok ilerisinde olduğunu belirterek, “Bu kesinlikle iyi bir haber. Dünya çapında, sivil havacılıkta yolcu trafiği 2024’te 2019’daki seviyelere döndü ve trafik yıllık 4,6 milyar yolcuya ulaştı. Bu oldukça büyük bir rakam. Sektörde salgın sonrası toparlanmanın tam olarak bittiğini söyleyemeyiz ancak tahminlerimizden ilerdeyiz.” bilgisini paylaştı.
Uçuş sayısının ise 2019’dakine göre yüzde 4 daha az olduğunu ifade eden Sciacchitano, yolcu trafiği artarken uçuş sayısının biraz daha düşük seyretmesinin, hava yollarının verimliliğini artırması, daha fazla koltuk doldurması veya operasyonlarını iyileştirmesinden kaynaklanabileceğini anlattı.
Sciacchitano, sivil havacılık sektörünün salgın döneminden aldığı dersler olduğuna dikkati çekerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ne yazık ki birçok hava yolu ve havalimanı işletmecisi, gelir kaybıyla başa çıkabilmek için o dönemde personel azaltımına gitti. Sektörde toparlanma beklenenden daha hızlı başlayınca, bu şirketler hazırlıksız yakalandı. Hala bazı sektörler zorluk yaşıyor. Örneğin, Avrupa’da hala trafik yönetiminde personel eksikliği nedeniyle bazı gecikmeler yaşanıyor. Buradan gelecek için alınacak ders, bu tür personel azaltımlarını engellemeye çalışmak olmalı. Bu durum, kısa vadede sorunu çözse de orta ve uzun vadede büyük problemlere yol açabilir.”
2050 net sıfır emisyon hedefi ve yapay zeka kullanımı
Salgın sonrası toparlanmanın yanı sıra sektörün sürdürülebilir hava yakıtlarına geçişi konusunda da bir dönüşüm yaşandığını aktaran Sciacchitano, ICAO üyelerinin 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşma kararı aldıklarını anımsattı.
Sciacchitano, bunun daha düşük karbon emisyonlarına sahip yeni uçaklarla filonun yenilenmesi, uydu teknolojileri dahil gerekli teknolojilerin kullanımı ve fosil yakıtların yerini alacak sürdürülebilir havacılık yakıtlarına geçiş gibi temel yollarla sağlanacağını kaydetti.
Şu anda sürdürülebilir havacılık yakıtlarına talebin arttığını ifade eden Sciacchitano, şöyle devam etti:
“Net sıfıra daha kısa bir zaman diliminde ulaşamayız ama önümüzdeki 25 yıl içinde bu mümkün ve uygulanabilir. Uygulanabilir çünkü talep, sürdürülebilir havacılık yakıtlarının üretimiyle uyumlu hale gelebilir. Sektörün karbon emisyonlarının azaltılması yönünde ilerlemediğine ilişkin eleştirilere katılmıyorum. Hava yollarının veya ülkelerin havacılık gelişimini durdurmasını bekleyemeyiz. Havacılığın sürdürülebilir bir şekilde gelişimini sürdürmeye devam etmemiz gerekiyor ve şu an bunu yapıyoruz.”
Sciacchitano, sivil havacılık sektöründe yapay zekanın ise sisteme kademeli olarak girdiğini belirtti.
Sektörde yapay zekanın çok geniş kullanımının beklenemeyeceğini söyleyen Sciacchitano, “Çünkü havacılık her zaman yeniliğe temkinli yaklaşmış ve sistemlerin güvenilirliğinin sertifikalandırılmasına dayalı olmuştur. Güvenlik birincil öncelik. Yapay zeka, hava trafik kontrolünde ve navigasyonla ilgili bilgilerin yönetilmesinde yaygın olarak kullanılıyor ancak yapay zekanın sektörü dramatik şekilde değiştireceğini düşünmekten kaçınmak gerekli.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Nuran Erkul Kaya
