ANKARA (AA) – IEA’nın ocak ayına ilişkin petrol piyasası raporuna göre, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) ham petrol arzı geçen ay günlük yaklaşık 470 bin varil azalarak 26 milyon 960 bin varil oldu.
Bu dönemde, OPEC’in ham petrol dışındaki diğer konvansiyonel olmayan kaynak üretimi ise günlük 5 milyon 630 bin varil olarak kayıtlara geçti. Böylece OPEC’in toplam petrol arzı, geçen ay günlük 32 milyon 590 bin varil oldu. Bu, bir önceki ayki seviyenin günlük yaklaşık 470 bin varil altında gerçekleşti.
OPEC dışı ülkelerin günlük petrol üretimi ise söz konusu dönemde günlük yaklaşık 480 bin varil azalarak 70 milyon 80 bin varil oldu.
Böylece küresel petrol arzı, ocakta önceki aya göre günlük yaklaşık 950 bin varil azalarak 102 milyon 670 bin varile düştü.
Söz konusu düşüşte, Kuzey Amerika’daki arzı olumsuz etkileyen mevsimsel soğuk hava koşullarının yanı sıra Nijerya ve Libya’daki üretim kesintileri etkili oldu.
Geçen ay OPEC ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun toplam üretimi günlük yaklaşık 250 bin varil düşüşle 49 milyon 580 bin varile gerilerken OPEC+ dışı üretim günlük yaklaşık 690 bin varil azaarak 53 milyon 90 bin varile düştü.
Ayrıca IEA’ya göre, küresel petrol arzının bu yıl günlük yaklaşık 1 milyon 600 bin varil artarak günlük 104 milyon 500 bin varil seviyesine ulaşması bekleniyor. Öngörülen üretim artışının büyük çoğunluğunun, OPEC+ grubunun gönüllü kesintilerini devam ettirdiği takdirde OPEC+ dışı üreticilerden oluşacağı tahmin ediliyor.
Küresel petrol talebi artacak
Rapora göre, küresel petrol talebinin bu yıl günlük 1 milyon 100 bin varil artışla 104 milyon varile ulaşması bekleniyor. Geçen yıl küresel petrol talebi günlük 870 bin varil artmıştı.
Talebin, OECD ülkelerinde günlük 45 milyon 700 bin varil, OECD dışı ülkelerde ise günlük 58 milyon 300 bin varil olacağı öngörülüyor.
Çin’in büyüme hızının son dönemdeki eğilimlerin altında kalmasına rağmen bu yıl küresel petrol talebindeki artışta önemli rol oynaması bekleniyor. Hindistan ve Asya’daki diğer gelişen ekonomilerin de bu yıl talep artışına katkı sağlayacağı öngörülüyor.
Bunun yanı sıra, OECD talebinin ise geçen yılki mütevazı artışın ardından tekrar düşüşe geçeceği tahmin ediliyor.
Muhabir: Duygu Alhan
