CENIN (AA) – İsrail ordusunun Batı Şeria’nın kuzeyindeki Cenin ve Tulkerim kentleri ile mülteci kamplarında 21 Ocak’ta başlattığı kuşatma ve işgal devam ediyor.
Nur Şems ve Cenin mülteci kamplarındaki evler, binalar İsrail güçlerince yıkılıyor.
İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle bu kamplarda yaşayan en az 40 bin Filistinli zorla yerinden edildi. Yerinden edilen Filistinliler, evlerine ne zaman döneceklerini bilemedikleri bir belirsizliğin içinde zorlu bir ramazan geçiriyor.
İsrail 3 katlı evlerini yıktı, sığındıkları 2 göz evde çaresizliği yaşıyorlar
Filistinli “Natur” ailesi, Cenin Mülteci Kampı’ndaki evlerinden kaçmak zorunda kalan Filistinliler arasında yer alıyor.
Anne, baba, üç erkek ve iki kız çocuktan oluşan “Natur” ailesi, mülteci kampı yakınlarında hayırseverlerin sağladığı iki odalı bir evde kalıyor.
“Natur” ailesi, İsrail ordusunun kamptaki üç katlı evlerini yıkması nedeniyle bu yıl ramazanı çok farklı yaşıyor.
“Üzerimize bir şey alamadan kaçtık”
AA muhabirine konuşan Filistinli anne Maysa Natur, kamptaki evlerinden sadece üzerlerindeki kıyafetlerle çıkmak zorunda kaldıklarını, komşularının sağladığı eşyalarla hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını söyledi.
Maysa Natur, “Üzerimize bir şey alamadan kaçtık. Durumumuz çok zor ve acı. Hiçbir eşyamız kalmadı, nereye gideceğimizi de bilemiyoruz.” dedi.
Önce babasının, sonra erkek kardeşinin evindeki boş kata sığındıklarını aktaran Filistinli kadın, akrabalarının, komşularının bağışladığı öte beriyle yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını anlattı.
Filistinli ailenin iftar sofrası, mercimek çorbası, kızarmış domates, salata ve humustan oluşuyor.
Maysa Natur, zorlu ekonomik ve insani koşullar karşısında “iftarı istedikleri gibi hazırlayamadıklarını, ellerindekilerle idare ettiklerini” dile getirdi.
İsrail askerlerinin bulunmasına rağmen kampa giderek evlerinden eşya almaya çalıştıklarını anlatan eden Maysa Natur, evleri yıkıntı halini aldığı için elleri boş döndüklerini söyledi.
Filistinli aile 23 yıl sonra aynı kaderi yaşadı
İsrail ordusu 2. İntifada sırasında 2002’de Cenin Mülteci Kampı’na geniş çaplı saldırılar düzenlemiş, buradaki yerleşimlerin büyük bir kısmını yıkmıştı.
Bu dönemde İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nı karadan tanklar, havadan savaş uçakları ve helikopterlerle vurmuştu.
İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’na yıllar sonra 2002’dekine benzer şekilde yine tanklar ve zırhlı araçlar sevk etti.
Filistinli “Natur” ailesi de 2002’den sonra evlerinin bir kez daha İsrail güçlerince yıkılmasına tanıklık etti.
“Eskiden bir araya geldiğimiz iftar sofraları kurardık”
Filistinli baba Muhammed Natur, geçimini sağladığı aracının İsrail güçlerince hurdaya çevrildiğini ve hayatının en zor günlerini yaşadığını dile getirdi.
Geçmiş yıllardaki ramazana özlem duyduklarını söyleyen Muhammed Natur, “Eskiden bir araya geldiğimiz iftar sofraları kurardık. Şimdi herkes, Cenin’in çevresindeki mahallelere, beldelere dağıldı.” dedi.
Muhammed Natur, en zor durumun da geleceğe ilişkin yaşadıkları belirsizlik olduğunu ve evlerine dönüp, oraları yeniden inşa edip edemeyeceklerini bilemediklerini ifade etti.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, ordunun yıl boyunca Batı Şeria’daki mülteci kamplarında işgalini sürdüreceğini açıklamıştı.
Sadece Cenin Mülteci Kampı’nda 20 bin kadar Filistinli yerinden edildi
Cenin Mülteci Kampı Hizmetler Komitesi Üyesi Farha Ebu el-Hacce, İsrail ordusunun saldırıları karşısında sadece Cenin Mülteci Kampı’nda 20 bin kadar Filistinlinin yerinden edildiğini belirtti.
Kamptaki çocukların eğitimlerine devam edemediğinin altını çizen Hacce, ailelerin çoğunun yanlarına alabildikleri birkaç parça eşya ile kamptan ayrılmak zorunda kaldığını, bu koşullarda hayatlarını sürdüremeye çalıştıklarını ifade etti.
Hacce, “Bize ulaşan bazı yerinden edilmiş insanlar, ihtiyaçlarını anlatırken göz yaşlarını tutamıyor. Çocuklarına yemek, ısınma, kıyafet sağlayamayan insanlar çaresizlik içinde. İnsanlar destek, yardım olmadan ölümün eşiğinde. Tehlikedeyiz, geleceğimiz, çocukların geleceği tehdit altında.” diye konuştu.
“En zoru nereye gittiğini bilmemek”
Kamplardan kaçmak zorunda kalan Filistinlilerin, İsrail ordusunun geride kalan evlerini yıkmasıyla yeni bir bilinmezlikle karşı karşıya olduğunu belirten Hacce, “En zoru nereye gittiğini bilmemek, kalacak mısın gidecek misin, yanıt yok. Sürüldüğün yerde kalmak da pek mümkün değil, çünkü şartlar uygun değil.” dedi.
“Yerinden edilmiş” ifadesinin tek başına kendisini kederlendirmeye yettiğini dile getiren Hacce, ancak haklarından vazgeçmeyeceklerini ve sessiz kalmayacaklarını vurguladı.
Gazze’de varılan ateşkesin 19 Ocak Pazar günü yürürlüğe girmesinin ardından İsrail ordusu, 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine “Demir Duvar” adını verdiği bir saldırı başlattı.
Ardından saldırılar Tulkerim ve Tubas ile buralardaki mülteci kamplarını kapsayacak şekilde genişletildi. İsrail ordusu, Cenin ve Tulkerim’deki kamplarda işgalini sürdürürken burada yüze yakın binayı yerle bir etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 168’i çocuk 933 Filistinli yaşamını yitirdi, 7 bine yakın kişi yaralandı.
Muhabir: Enes Canlı,Burak Dağ
