İSTANBUL (AA) – İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Aklama Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, kamuoyunda “Sarallar” olarak bilinen ve elebaşılığını İlyas Saral’ın yaptığı silahlı suç örgütünün gerçekleştirdiği eylemlerle, farklı zamanlarda müştekilerin ikametlerine, taşınmazlarına, araçlarına ve menkul mallarına yönelik silahlı tehditte bulundukları kaydedildi.
Örgütün, müştekileri alıkoymalarının ardından cebir uygulayarak malvarlıklarını örgüte ve örgüt mensuplarına kazandırdığı iddiaları üzerine soruşturma başlatıldığı hatırlatılan iddianamede, bu kapsamda 62 şüpheli hakkında 16 ayrı eylemden iddianame düzenlendiği ve yargılamanın halihazırda İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürdüğü ifade edildi.
İddianamede, şüphelilerin suçtan elde ettiği gelirlerin aklanmasına dair delil elde edildiği gerekçesiyle MASAK’tan rapor istendiği belirtildi.
Hazine ve Maliye Bakanlığının “suçtan zarar gören” sıfatıyla yer aldığı iddianamede, 52 şüphelinin üzerine atılı “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklamak” suçuna ilişkin ayrı ayrı yapılan değerlendirmelere yer verildi.
Şüpheliler hakkındaki tespitler
İddianamede, MASAK’tan alınan raporlara göre şüpheli Ali Uğur Uzun’un 2010-2022 arasında SGK dökümüne göre “holding şirketlerinin faaliyetleri” alanında, 2016’dan itibaren ise çeşitli firmalarda “üst düzey yönetici (ulaştırma, haberleşme ve depolama)” ünvanıyla çalıştığı, bu süreler zarfında toplam 2 bin 970 gün karşılığı 940 bin 418 lira tutarında kazandığı kaydedildi.
Şüpheli Uzun’un 2002’de “Potansiyel mükellef (diğer gruplara girmeyenler)” meslek adıyla mükellefiyet tesis ettiği, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) ve VEDOP kayıtlarına göre çeşitli firmalarda ortaklık bilgisinin bulunduğu, TAKBİS tapu işlemleri incelendiğinde, 2009-2016 arasında toplam 73 tapu işlemine rastlandığı anlatılan iddianamede, bu işlemlerden 46’sının 2010 ve 2016’da kendi adına gerçekleştirilen işlemler olduğu, 2009’da 2 adet taşınmazın satın alındığı, 2016’da H.K.A’ya 23 adet kat irtifaklı taşınmazın satış yoluyla devredildiği, adına kayıtlı herhangi bir taşıtın bulunmadığı aktarıldı.
İddianamede, şüpheli Uzun’un bankacılık sistemine ilişkin yapılan araştırmalarda, 2011’den sonrasına ait herhangi bir kredi kullanımı tespit edilemediği, bu veriler birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin yıllardır ticari faaliyetlerde bulunduğu, taşınmaz ve taşıt edinimlerine rağmen gelir ve harcama dengesi arasında açık tutarsızlık bulunduğu, özellikle yüksek sayıda tapu işleminin önemli bir kısmının kendi adına kendi üzerinden yapılmış olmasının, gerçek malvarlığı hareketlerini gizlemeye yönelik düzenlemelere işaret ettiği ifade edildi.
Uzun’un, bazı satış işlemleriyle bağlantılı fon transferi tespit edilemediği ve görünürdeki ekonomik faaliyetlerle açıklanamayacak şekilde malvarlığı devri yaptığı kaydedilen iddianamede, MASAK raporundaki bulgularla birlikte değerlendirildiğinde, şüphelinin malvarlığı değerlerinin kaynağını gizlemek veya meşru göstermek suretiyle sistematik işlemler gerçekleştirdiği kaydedildi.
“Saral’ın malvarlığı hareketleri, paranın menşeini gizleme veya izinin sürülmesini zorlaştırma amaçlıdır”
İddianamede, şüphelilerden İlyas Saral’ın 2008-2011 arasında SGK kapsamında “gayrimenkul acenteleri” alanında çalıştığı, 1998’den itibaren gayrimenkul kiralama ve aracılığı faaliyetleri kapsamında mükellefiyet tesis ettiği, halihazırda da bu kapsamda faaliyetine devam ettiği belirtildi.
Saral’ın, Bural İnşaat ve Matriks Tekstil isimli iki farklı şirketin yüzde 100 hissesine sahip olduğu, her iki şirketin de zarar beyan ettiği ancak çok sayıda taşınmaz edinimi ile kat irtifakı ve ifraz işlemleri gerçekleştirdiği belirtilen iddianamede, Saral’ın 55 taşınmazının bulunduğu, bunların büyük çoğunluğunun “kendisinden kendine” işlem şeklinde gerçekleştirildiği bilgisi verildi.
İddianamede, özellikle 2024’te Power İnşaat Anonim Şirketi’nden gelen toplam 750 bin avro ve 732 bin 400 dolar tutarında para girişi olduğu, bu paraların diğer hesaplarına aktarıldıktan sonra kısmen nakit çekildiği, kalan kısmın ise A1 Capıtal Yatırım Menkul Değerler AŞ’ye transfer edildiği, Saral’ın kişisel hesaplarında 2021-2025 arasında toplam 39 milyon 068 bin 500 lira para girişi, 37 milyon 2 bin 805 lira ise para çıkışı olduğu, ayrıca döviz hesaplarında yüksek tutarlı uluslararası para hareketlerinin bulunduğu kaydedildi.
Bu verilere göre, Saral’ın ticari ve mali görünümü ile açıklanamayacak ölçüde yoğun taşınmaz edinimi ve elden çıkarımı işlemlerinin, yüklü tutarlarda döviz ve lira transferlerinin, özellikle de şirket zarar beyanına rağmen yüksek hacimli finansal hareketlerinin gerçekleşmesinin dikkat çekici olduğu vurgulandı.
İddianamede, Power İnşaat AŞ ve farklı kişiden gelen yüklü meblağların hiçbir ticari işlem veya alım-satım faaliyeti ile ilişkilendirilmeden yatırım aracı firmalarına aktarılmasının, bu paraların kaynağına ilişkin şüphe oluşturduğu, Saral’ın malvarlığı hareketlerinin, paranın menşeini gizleme veya izini sürülmesini zorlaştırma amaçlı yapılan işlemler olduğu, dolayısıyla da aklama suçunun unsurlarını oluşturduğu ifade edildi.
Yüksek hacimli ve sık tekrar eden para transferleri
Şüpheli Fikret Aydoğdu’nun 2008–2024 arasında çeşitli firmalarda SGK kapsamında çalıştığı, bu süreçte toplam 3 bin 888 gün karşılığı 2 milyon 35 bin 242 lira prime esas kazanç elde ettiği, adına kayıtlı ya da alım-satıma konu taşınır veya taşınmaz malvarlığına rastlanmadığı, bankalar nezdinde kredi çekim kaydının bulunmadığı anlatıldı.
Şüpheli Aydoğdu’nun 2021-2025 arasında lira hesaplarına 348 gerçek-tüzel kişiden toplam 106 milyon 627 bin 863 lira para girişi olurken, 215 gerçek-tüzel kişiye toplam 113 milyon 692 bin 802 lira para çıkışı gerçekleştiği aktarılan iddianamede, söz konusu işlemler arasında “D Elektronik Şans Oyunları ve Yayıncılık AŞ” ile çok yüksek hacimli ve sık tekrar eden para transferlerinin bulunduğu, bu şirkete yapılan ödemelerin çok sayıda farklı kişiden gelen meblağların dakikalar içinde aynı şirkete aktarılması yoluyla gerçekleştiği, bu yönüyle hesap hareketlerinin klasik bahis oynama veya bireysel finansal davranış örüntülerinden ayrıldığına işaret edildi.
İddianamede, Aydoğdu’nun bireysel ekonomik gücü ve kayıtlı mali geçmişiyle bağdaşmayacak ölçüde yüksek tutarda ve organize para trafiğinin olması, çok sayıda kişinin hesaplarının bu amaçla kullanılması ve işlemlerin tek bir kanala yönlendirilmesinin, şüphelinin suçtan elde edildiği değerlendirilen paraların finansal sistem aracılığıyla meşrulaştırılmasına aracılık ettiği izlenimini uyandırdığı ve “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçuna iştirak ettiği yönünde kuvvetli şüphe bulunduğu bilgisi yer aldı.
Şüpheli Kenan Koçak hakkındaki değerlendirmeler
Şüpheli Kenan Koçak’ın 2019’dan itibaren BAĞ-KUR kaydı bulunduğu ve “minibüs ve dolmuş ile yapılan şehir içi ve banliyö yolcu taşımacılığı” faaliyetinde bulunduğu, aynı zamanda yüzde 90 hissesine sahip olduğu Koçaklar Turizm Otomotiv Gıda İnşaat AŞ şirketiyle ticari faaliyet yürüttüğü, şirketin 2020-2024 arasında düşük kar ve zarar beyanında bulunduğu belirtildi.
İddianamede, şirket adına çok sayıda araç tescil-terk işlemi gerçekleştirildiği ancak adına kayıtlı herhangi bir taşınmaz ya da taşıtın bulunmadığı, Koçak’ın lira hesaplarına 2021- Ocak 2025 arasında 145 farklı kişi ve kuruluştan toplam 121 milyon 17 bin 588 lira para girişi olduğu, bunun 12 milyon 201 bin 471 lirasının eşi Merve Koçak’tan, 10 milyon 207 bin 401 lirasının ortağı olduğu şirketten geldiğinin belirlendiği anlatıldı.
Koçak’ın hesaplarından 345 kişi ve kuruluşa 118 milyon 180 bin 898 lira para çıkışı olduğu, şüpheliler İshak Aydınoğlu ve Mehmet Deniz Karakurt ile finansal işlemleri bulunduğu belirtilen iddianamede, bu kapsamda 12 Aralık 2023’te Karakurt’tan 1 milyon 200 bin lira EFT aldığı, özellikle 11 Aralık 2023’te Karakurt’un araç satışından elde ettiği 1 milyon 200 bin lira tutarındaki bedelin, ertesi gün Koçak’a aktarıldığı kaydedildi.
İddianamede, bu para transferinin, malvarlığı edinimi ya da ticari faaliyetle ilişkili olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, bu gerekçelerle şüpheli Kenan Koçak’ın aklama suçuna iştirak ettiğinin anlaşıldığı ifade edildi.
Eski emniyet müdürü şüpheli Mehmet Deniz Karakurt’un hesaplarına 2021-2025 arasında 48 farklı kişi ve kuruluştan toplam 4 milyon 362 bin 784 lira para girişi olduğu, bu tutarın 1 milyon 309 bin 228 lirasının Edirne Emniyet Müdürlüğü’nden, 184 bin 431 lirasının İstanbul Emniyet Müdürlüğünden maaş ödemesi olarak geldiği ifade edildi.
Karakurt’un hesaplarına bir kripto para platformundan 234 bin 483 lira ile suç kaydı bulunan Eyüp Öztürk’ten 100 bin lira girişi olduğu, 2 milyon 403 bin 621 lira çıkışı bulunduğu bilgisi verilen iddianamede, suç kaydı bulunan kişilerle para transfer ilişkileri olması, yüksek tutarlı araç satışı bedelinin ertesi gün Kenan Koçak’a yönlendirilmesi ve bazı taşınmaz edinimlerine karşılık gelebilecek herhangi bir banka işlemi kaydının bulunmaması dikkate alındığında, Karakurt’un suçtan elde edilen gelirin gizlenmesine ya da meşrulaştırılmasına yönelik eylemlerde bulunduğu ve aklama suçuna iştirak ettiği değerlendirildi.
Diğer şüphelilerin de hesap hareketlerindeki faaliyetlerin aklama suçunu oluşturduğu bilgisi iddianamede yer aldı.
İddianamede, Ali Uğur Uzun, Burak Saral, Burak Yakın, Fikret Aydoğdu, İlyas Saral, Kenan Koçak, Mehmet Deniz Karakurt, Turan Yıldırım, Ümit Serkan Saral ve Savaş Sarmusak’ın da arasında olduğu 52 şüphelinin “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçundan 3’er yıldan 7’şer yıla kadar hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılmaları talep edildi.
Asliye Ceza Mahkemesinin iddianame üzerindeki incelemesi sürüyor.
Muhabir: Zeynep Yeşildal