14 Mart Tıp Bayramı için Sendikalar dan Çarpıcı Açıklamalar gelmeye devam ederken Alternatif Sağlık Sen Genel Başkanı Tamer BAYRAK bu yıl 14 Mart Tıp Bayramı Sağlık Emekçileri ve Sendikamız İçin üzüntü Bayramı dedi.
14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Alternatif Sağlık sen Genel sayfasında Tamer Bayrak ın yaptığı açıklama şu şekilde paylaşıldı..
14 Mart günümüzde sağlık profesyonellerinin parça parça olduğu ve sistemik yok etme yani böl parçala yönet mantığının tescillendigi gün olarak karşımızda durmaktadır.
Günümüzde sağlık çalışanları için 14 Mart’ı bayram olarak kutlamanın koşulları ortadan kalkmıştır. Özellikle son 20 yılda sağlık sistemi Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu, halkçı ve çalışandan yana sağlık politikalarından vazgeçilmiştir. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile başlayan sağlığın ticarileştirilmesi, özelleştirilmesi hızla sürdürülmektedir. Sağlık hizmetlerinin piyasa koşullarına terk edildiği böylesine bir süreçte sağlık çalışanları, aşırı ve düzensiz çalışma, ücret yetersizliği ve adaletsizliği, çalışma barışının bozulması, mesleki tatminsizlik, meslekte yükselmelerde kayırmacılık, liyakatin dikkate alınmaması, çalışma koşullarının sürekli değişmesi, güvencesizlik, gelecek kaygısı ve şiddet nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar. Sağlık Çalışanlarının Sorunları Çözülmüyor, Talepleri Karşılanmıyor
-İş Yükü Sağlık hizmeti talebinin her geçen gün artmasına rağmen, sağlık personeli ihtiyacının karşılanamaması nedeniyle sağlık çalışanlarının iş yükü artmaktadır, bu durum sağlık çalışanlarının ruhsal ve fiziksel sağlığına zarar vermektedir.
-Şiddet Sağlık sistemi tüketime dayalı hale getirilirken, hızla artan tüketime nitelikli cevap verilememektedir. Sağlık hizmetindeki aksamaların sorumlusu hasta yakınları tarafından sağlık çalışanları olarak görülmektedir. Sağlıkta şiddetin artmasında hasta/müşteri memnuniyeti temelli hizmeti dayatan piyasalaştırılmış sağlık sisteminin etkisi olduğu kadar hükümet temsilcilerinin yanıltıcı beyanlarının da etkisi bulunmaktadır. Bayram, resmi tatil demeden, 7/24 hizmet veren sağlık çalışanları, maalesef mesleki değersizleştirmenin kurbanı olmuştur.
-Uzun ve Düzensiz Çalışma Saatleri Sağlık çalışanlarının yoğun olarak maruz kaldığı uzun ve düzensiz çalışma saatleri çok sayıda sağlık sorununa yol açabilmektedir. Kronik uykusuzluk, yorgunluk, motorlu araç kazaları, hafıza ve konsantrasyon bozuklukları, iş kazaları, duygu-durum bozuklukları, aile içi sorunlar ve tükenmişlik sendromu uzun ve düzensiz çalışma koşullarının yarattığı sorunlar olarak belirtilebilir.
-Gelecek Kaygısı Yapılan döner sermaye ek ödemelerinin, sağlık çalışanlarının emekli maaşlarına yansıtılmaması, sağlık çalışanlarının aldığı emekli maaşının daha az miktarda olmasına yol açmaktadır. Bu da sağlık çalışanlarının emekli olmaları durumunda, yaşam standartlarının daha alt düzeyde kalması sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Sağlık çalışanları emekli olmaları durumunda geleceğe güvenle bakamamaktadırlar.
-Ücret Yetersizliği Tüm sağlık çalışanlarının bugün itibari ile aldıkları ücretler beklentilerin çok altındadır. Sağlık çalışanları, batılı ülkelerdeki meslektaşlarıyla kıyaslandığında daha fazla çalışıp daha az ücret almaktadırlar. Sağlık çalışanlarının maaşları konusunda toplum son derece yanlış yönlendirilmektedir.
-Nitelikli Hizmet Sunamamaktan Duyulan Mutsuzluk Kışkırtılmış sağlık hizmeti kullanımı sağlık çalışanları üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Personel yetersizliği nedeni ile sağlık çalışanlarının hastalarına ayırmaları gereken süre, 5 dakikanın bile altına inmiş durumdadır.
-İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Sağlık sektörü öldürücü olmayan iş kazaları ve meslek hastalıkları açısından tüm sektörler arasında 2. sırada yer almaktadır. Radyasyon, anestetik ve kimyasal maddeler, gürültü, travma, tehlikeli atıklar, kanserojen maddeler, tıbbi atıklar, enfeksiyon bulaşma riski, alerjen maddeler sağlık çalışanlarının sağlığını tehdit etmektedir.
-Liyakatsiz Atamalar ve Kayırmacılık Meslekte yükselmelerde kayırmacılık ve liyakatsiz atamalar sağlık sisteminde derin sıkıntılar yaratırken, görevinin gerektirdiği donanıma sahip olmayan bir kişinin emrinde çalışmak, çalışan için de son derece rahatsız edici bir durumdur. Adil olmayan bir ortamda çalıştıkları düşüncesi, bireysel performansı da olumsuz etkilemektedir. Meslekte yükselmenin sadakatle değil liyakatle, yandaşlıkla değil çağdaşlıkla olması gerekmektedir. Dedi.
haber: üç hilal tv