Kafkasya’da tansiyon hızla yükseliyor. Araştırmacı yazar Adem Yaşar Güney Kafkasya’da kritik gelişmeleri değerlendirdi.
Araştırmacı yazar Adem Yaşar , Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Rusya lideri Vladimir Putin arasındaki ilişkiler tamamen kopmuş durumda olduğunu belirtti. Rusya’nın Azerbaycan Türklerine yönelik baskıları artarken, Bakü yönetimi bu duruma açıkça tepki gösteriyor. Ancak Moskova’nın sessizliğini Yaşar , bölgede yeni ve ciddi bir hazırlığın habercisi olarak yorumladı.
Öte yandan Rusya, Ermenistan’daki 102. Rus askeri üssüne yönelik yoğun silah sevkiyatı, Kremlin’in Paşinyan hükümetine karşı darbe planladığı yönündeki iddiaları güçlendiriyor. Paşinyan’ın Batı ile yakınlaşması ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünden ve Avrasya Birliği’nden çekilmesi Rusya’yı rahatsız ettiğini belirten Yaşar, Rusya’nın Ermenistan’daki askeri varlığını artırarak Azerbaycan’a baskı kurması olasılığı bölgede yeni bir çatışma riski doğurabileceğini ifade etti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Rusya diktatörü Vladimir Putin arasındaki bütün bağlar kopmuş gözüküyor. Ruslar bir konuda çok büyük bir rahatsızlık hissettiklerini belirttikten sonra sessizliğe bürünürlerse bütün bu coğrafyada aklı başında herkesin bildiği bir gerçektir, bir şeye hazırlanıyorlar demektir.
Azerbaycanlılara, Azerbaycan Türklerine Rusya Federasyonu bünyesinde baskılar artarak devam ediyor. Yani İlham Aliyev ve Bakü yönetiminin açıklıkla ifade ettikleri rahatsızlıklara rağmen çeşitli bölgelerdeki STK başkanları, Azerbaycan dernek başkanları ya tutuklanıyorlar ya sürgüne yollanıyorlar yahut da ülke dışına atılıyorlar. Bu şu demek, fiiliyatta Rusya Federasyonu bünyesindeki Azerbaycan unsurlarına karşı bir durum var. Buna karşılık diplomaside de sessizlik var. Bu sessizlik işte hayra alamet değil.
PAŞİNYAN HÜKÜMETİNE KARŞI DARBE HAZIRLIĞI MI VAR?
Nitekim muhalif eğilimli Hraparak Gazetesi Ermenistan’ın orada çıkan haberlerden derlediği çok önemli bir haber var. Rusya bir süredir özellikle 102. Rus askeri üssüne yoğun bir şekilde silah, teçhizat ve mühimmat taşıyor. 102. Rus askeri üssü Ermenistan toprakları üzerinde. Hala daha Ermenistan’ın Türkiye sınırında anlaşmalara göre Rus askeri bulunuyor. Ermenistan’ın geleneksel bütün bölgelerinde Rus askeri varlığı devam ediyor. Ermeni medyasına göre bu varlık üstelik yeni sevkiyatlarla da güçleniyor. Ermeni kamuoyu ve bazı siyasi çevreler bu askeri yığınağı sadece bir üs rotasyonu veya teknik destek programı olmadığını, daha geniş kapsamlı hedeflere yönelik olduğunu söylüyorlar.
Kremlin’in Ermenistan’ın Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünden ve Avrasya Birliği’nden çekilmesi sürecinde bu adımların tamamlanmasının ardından Ermenistan’daki Paşinyan hükümetine karşı şimdi kemerleri bağlayın askeri darbe hazırlığı içinde olduğu ifade ediliyor.
Ermenistan, Avrasya Birliği toplantılarının hiçbirine katılmıyor. Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkileriyle neredeyse NATO’ya girmek üzere. Peki Paşinyan yıkılırsa ne olacak? Diyelim ki Paşinyan ‘ı yıktılar. Rusya’nın Azerbaycan’a doğrudan bir savaş düşüncesi olamaz. Çünkü sonuç itibariyle Rusya doğrudan bir Azerbaycan’a saldırırsa NATO üyesi olan Türkiye Cumhuriyeti ister istemez o saldırıya karşı bir pozisyon almak zorundadır. Belki de NATO ile beraber. Ama iş başına gelen yeni Ermeni unsurları Rusya’dan ve başka bölgelerden akacak silahlarla yeni bir maceraya girebilir mi? İşte bunu anlatıyorlar. Ve şu Rusya Ermenistan’da Paşinyan’ı devirdikten sonra onun yerine kendisine sadık güçleri getirir ve bu hükümeti Azerbaycan’a baskı yapmak ve askeri müdahale planlamak için kullanır. Bu gerçek bir tehdittir yönünde bir açıklamayla karşı karşıyayız.
TÜRKİYE BİR RUS TEHDİDİYLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİR
Bakü’deki askeri gözlemciler iki olasılık öne sürüyor. Rusya Ermenistan’da darbeye hazırlanıyor. Paşinyan ‘ın görevden alınması ve yerine Moskova destekli güçlerin getirilmesi. Hem Güney Kafkasya’da Rusya’nın yeni bir göç gösterisi hem de Zengezur koridoru projesini engelleme girişimi. İki, Rusya’nın Ermenistan’daki askeri varlığını arttırması. Azerbaycan sınırlarına baskı yapmak için bir mekanizma olarak kullanılması ve bu hem Ermenistan’daki intikamcı unsurları hem de Rus propagandasını besleyecek bir adım olarak kabul ediliyor. Sonuç itibariyle Rusya hem Batı yanlısı Paşinyan ‘a hem de kendisine meydan okuyan aynı andaki İlham Aliyev’e bir askeri cevap veriyor. Bunun devamı tabii ki çok riskli. Yani Ukrayna Savaşı’nın sürecinin ne olacağına, Kafkasya’daki Amerika’nın girişimlerinin ne olacağına vesaire hepsine bağlı bir durum ve Türkiye ile yakın koordinasyon içinde olan Azerbaycan hükümetinin zorlanacağı dolayısıyla Türkiye’nin de Güney Kafkasya denkleminde ciddi bir Rus tehdidiyle karşılaşacağı yeni bir döneme doğru ilerliyoruz. diyerek sözlerini bitirdi.
haber: üç hilal tv