DSP Genel Başkanı Mehmet Önder Aksakal, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” iddianamesine ilişkin, “Türkiye Cumhuriyeti devleti ve asil Türk milleti bırakın cumhuriyet tarihini, devletin tüm tarihi boyunca böyle bir ahlak dışı dönemi yaşamamıştır.
DSP Genel Başkanı Mehmet Önder Aksakal, “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” iddianamesine ilişkin, “Türkiye Cumhuriyeti devleti ve asil Türk milleti bırakın cumhuriyet tarihini, devletin tüm tarihi boyunca böyle bir ahlak dışı dönemi yaşamamıştır.” dedi.
Aksakal, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen askeri kargo uçağında şehit olan askerlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı diledi.
Düzce’de 12 Kasım 1999’da yaşanan depremin üzerinden 26 yıl geçtiğini anımsatan Aksakal, depremde hayatını kaybedenleri de andı.
TBMM’de kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun çalışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Aksakal, DEM Partililerin, komisyonun, İmralı’ya gitmesine yönelik ısrarlarına tepki gösterdi.
Aksakal, şu ifadeleri kullandı:
“Tutuklu ve hükümlülerin ziyaretine birinci derece yakınları yanında terör suçlularına özel olarak örgütün siyasi ayağı olan DEM Parti yöneticisi ve görevlileri de zaman zaman gitmektedirler. Ancak TBMM’nin üyesi olan milletvekillerini, bir teröristin ayağına gitmesi için iknaya zorlamak asla kabul edilemez. Bunun anlamını, olsa olsa o bebek katiline verilen cezayı belirleyen yüce Meclisin hükmi şahsiyetine yapılmış en büyük saldırı olarak görmek gerekir.”
DSP Genel Başkanı Aksakal, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü”ne yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamenin mahkemeye sunulduğunu hatırlattı.
Soruşturmanın içeriği ve kapsamının artık sadece bir belediye başkanını ve İBB’de görevli kişileri ilgilendirme boyutundan çıktığını vurgulayan Aksakal, şöyle konuştu:
“Türkiye Cumhuriyeti devleti ve asil Türk milleti bırakın cumhuriyet tarihini, devletin tüm tarihi boyunca böyle bir ahlak dışı dönemi yaşamamıştır. Tüyü bitmemiş yetimin 160 milyar lira ve 24 milyon dolar parası ve hakkının yok edildiğinden söz ediyoruz. Buna benzer olaylar birçok belediyede yaşanmış, ortaya çıkarılmış ve daha da çıkabilecekler ise sırada bekliyor. Asıl acı olanı, toplumsal kabulde hala Atatürk’ün partisi olarak kabul ve saygı gören CHP ise tarihinde böyle olaylarla asla anılmamış, yan yana getirilmemiş ve hatta bu konularla alakalı imaya bile maruz bırakılmamıştır.”
İddianamede sözü geçen akçeli ilişkilerin içinde ve başında, CHP’nin iç disiplinini sağlayacak olanların bile adının geçmesinin, olayın vahametini daha üst noktalara taşıdığını belirten Aksakal, CHP’nin böyle bir yükü taşıyamayacağını, taşımaya da hakkının olmadığını söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve parti sözcülerine çağrı yapan Aksakal, “Bundan böyle iki de bir de Bülent Ecevit’i kendinize kalkan yapmaktan, onu bugünkü CHP’nin bir figürüymüş gibi anmaktan ve lanse etmekten vazgeçin. Bundan sonra yapacağınız Ecevit’le (Bülent Ecevit) ilgili her bağlantı sözlerinize DSP olarak mutlaka gereken cevabı en sert şekilde vereceğimizden emin olun.” dedi.
Ecevit’in, hiçbir zaman terör örgütü PKK’nın siyasi uzantılarına müsamaha göstermediğini, avukatlığını yapmadığını, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Rum tezlerini destekleyenleri kardeş parti olarak ilan etmediğini, ülkesini ve devletini Avrupa ülkelerine şikayet etmediğini ve akçeli işlerle anılmadığını, akçeli işlere bulaşanları yakınında ve partisinde barındırmadığının altını çizen Aksakal, “Sizlere tavsiyem bundan böyle ne Ecevit’in adını ağzınıza alın, ne de mezarı başına gidip sahte sözcükler sarf edin.” diye konuştu.
Mehmet Önder Aksakal, CHP içerisinde, yaşananlardan ciddi boyutta rahatsız olan partililerin ve milletvekillerinin varlığından haberdar olduklarını da sözlerine ekledi.
haber: üç hilal tv





















