DSP Genel Başkanı ve Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Önder Aksakal, komisyonun “İmralı’ya ziyaret” konusunun görüşüleceği 21 Kasım Cuma günü yapılacak toplantısında “hayır” oyu kullanacaklarını söyledi.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün grup toplantısındaki açıklamalarına değinen Önder Aksakal, şunları kaydetti:
“Sayın Bahçeli partisinin grup toplantısında, komisyon üyelerinden oluşan bir kısım milletvekilinin İmralı’da terör örgütü elebaşını ziyaret ederek birinci ağızdan görüşlerini almalarını önermekle kalmamış, bu kez çıtayı biraz daha yükselterek ‘Meclis’te kurulan komisyon bu çerçevede karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse açık açık söylüyorum, alırım yanıma üç arkadaşımı; kendi imkanlarımızla İmralı’ya gitmekten, gocunmam, çekinmem, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten imtina etmem’ demektedir. Bu yaklaşım tartışmaya ve değerlendirmeye açıktır.
DSP Genel Başkanı Sayın Aksakal şunları kaydetti:
“Zira o yapacağını yapmış, diyeceklerini de bağımsız yargı önünde söylemiştir”
Bu konudaki herkesin bildiği görüşlerimizi bir kez daha paylaşmam gerekirse şu kadarını söyleyebilirim; DSP olarak 1999 yılında Bülent Ecevit Başbakanlığında 66 milletvekiliyle tek başına kurduğumuz 56. Hükümet döneminde PKK elebaşı yakalanarak bağımsız yargıya teslim edilmişti ve bugün cezasını İmralı ‘da infaz etmektedir. Terörsüz Türkiye hedefiyle yapılan çalışmalarımızda PKK elebaşının sözüm ona bu konudaki fikirlerinin merak edilmesi bize göre abesle iştigal olacaktır. Zira o yapacağını yapmış, diyeceklerini de bağımsız yargı önünde söylemiştir. Ayrıca bu sürece dair görüşleri, devletin ilgili ve yetkili görevlileri aracılığıyla, DEM Parti İmralı Heyeti marifetiyle ve komisyonda da yer alan DEM Parti milletvekilleri tarafından kamuoyu ile paylaşılmakta ve bilinmektedir.
Burada anlamakta zorlandığımız bir husus da şudur, Sayın Bahçeli’nin dünkü MHP grup toplantısında şimdiye kadar ortaya koyduğu yöntemlerde çıtayı daha da yükselterek gerekirse üç arkadaşıyla birlikte İmralı’ya kendisinin gideceğini ilan etmesi ve Parti grubundan da onay alması, ileride çok tartışılacak ve toplumsal onayla uyumu konusu çokça konuşulacaktır. Bu açıklamaya da gecikmeden bir destek DEM Parti Eş Genel Başkanı Sayın Tuncer Bakırhan’dan geldi, bu çağrıya karşı olanların kaybedeceği tehdidini ortaya koydu. Tabii böyle bir karar MHP’yi ve kendi seçmenlerini ilgilendirecektir. İmralı’ya ziyaret için Adalet Bakanlığı izniyle herkes gidebiliyor, kendileri de gidebilirler. Ancak bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisinin mensuplarına yönelik böyle bir söylem, yöntem ve tehditkar görüşler ortaya koymak en hafif deyimiyle milletvekillerinin iradelerini yönlendirme ve baskılama anlamı taşıyacaktır ki, bu yöntemi ne kadar milletvekili içine sindirecektir önümüzdeki yakın süreçte cuma günü hep birlikte göreceğiz.
DSP olarak bizim ‘Terörsüz Türkiye‘ hedefine dair hiçbir itirazımız ve karşı duruşumuz olamaz, dolayısıyla terörle mücadele konusundaki duruşumuz başından beri nettir. Örgüt elebaşını yakalamış ve adalete teslim ederek terörü bitirmiş bir parti olarak gerek siyasi misyonumuz gereği gerekse terörden zarar görmüş milletimizin ve başta şehitlerimiz ve gazilerimizin manevi huzurunda gündeme gelebilecek böyle bir karara elbette tarih önünde ‘hayır’ diyeceğiz.
“Herkes samimi ise Sayın Cumhurbaşkanı tarafından ortaya konulan çerçevede bir an önce üzerine düşeni yapmalıdır”
Türkiye gibi bölgesinde güçlü bir yapıda olan devletin, terörü bitirmek için bu terörü yaratan örgütün elebaşının ayağına Millet Meclisi mensuplarını göndermesine sessiz kalması belki de halka anlatılması en zor konuların başında gelecek, toplumsal bir infialin de zeminini yaratacaktır. Hakikaten terörün bitirilmesi noktasında herkes samimi ise Sayın Cumhurbaşkanı tarafından ortaya konulan çerçevede bir an önce üzerine düşeni yapmalıdır ve sonuca ulaşılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, bu konuda beklenen gelişmeler PKK ve türevlerince tavsatılır, sürüncemede bırakılırsa da devletimiz tarafından gereği ne ise bir an önce yapılmalıdır ve asla teröre taviz verilmemelidir.”
“Artık karma ekonomi modeli uygulamasına geçelim”
Ekonomiye de değinen Aksakal, TÜİK rakamlarına göre yıllık enflasyonun yüzde 32.87 olarak gerçekleştiğini belirterek, “Maliye ve Hazine Bakanımız göreve başlayalı yaklaşık 30 ay geçti ve yapılan tüm çalışmalara rağmen enflasyon arzu edilen noktalara getirilemedi” dedi.
Dezenflasyon beklentisine yönelik açıklamalar yapıldığını ifade eden Aksakal, “Para arzı ve açıklanmayan yüksek emisyon artış oranı şiddeti varken ve bu kalemler büyüme ve enflasyonun çok üstündeyken siz kimsenin bilmediği bir ekonomik model mi geliştirdiniz de dezenflasyon bekliyorsunuz” diye sordu.
Önder Aksakal, New York, Londra, İskoçya’da yeni bir siyasi dalga başladığını, hem Müslüman hem de sosyal demokrat bir yapının ağırlık kazandığını ifade ederek, “Bu dalga 1971 yılından başlayarak rahmetli Genel Başkanımız Bülent Ecevit’in başlattığı akıma çok benziyor. Sizler ekonomik ısrar ettiğiniz modeldeki başarısız uygulamalarınızla Sayın Cumhurbaşkanımızı da zor durumda bırakıyorsunuz. Bizi dinleyin ve artık karma ekonomi modeli uygulamasına geçelim” ifadelerini kullandı.
haber: üç hilal tv
























