Amerika Birleşik Devletleri’nin değişmeyen dış politikasının karakteristik bazı özellikleri zaman zaman tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Böylece Beyaz Saray, diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etme ve kendi çıkarlarına hizmet eden otoriteleri devirme stratejisine hâlâ “sadık” olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu konularda ABD’nin kirli işlerini yapan kurumlardan biri de hiç şüphesiz Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID)’dir. ABD bu kurum aracılığıyla diğer ülkelerin iç işlerine kolaylıkla müdahale etmiş ve oradaki durumu kendi isteğine göre değiştirmeye alışmıştır.
USAID’in ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın bir şubesi olarak kurulduğu ve şu anda yardım adı altında tek tek ülkelerin iç işlerine aktif olarak müdahale ettiği ve istikrarsız, verimli bir ortam yaratmaya çalışan bir kurum işlevini yerine getirdiği göz ardı edilemez. orada devrim ve kaos koşulları var. Bu anlamda komşu ülke Gürcistan’da son dönemde yaşanan olaylarda USAID’in adının geniş çapta anıldığını söyleyebiliriz. Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın (USAID) halen Gürcistan’ı karıştırmaya çalıştığı anlaşılıyor.
USAID’in 2023-2025’te çeşitli ülkelerde “sivil toplum” inşası için yaklaşık 10 milyar dolara yakın kaynak ayırması bu iddiaları daha da güçlendiriyor. Görünen o ki Amerika, “sivil toplum inşası” adı altında birçok ülkeye girmiş ve o ülkelerin hoşnutsuz kitlelerini sokağa çıkarmayı başarmış. ABD, Amerikan halkının vergileriyle oluşan bütçeden büyük miktarda parayı USAID ve benzeri kuruluşların gereksiz ve ümitsiz projelerine aktararak israf etmekle meşgul. Bu para sayesinde tahsis ettikleri hibelerle birçok ülkenin günlerini mahvetmeyi kendisine hedef edindi.
ABD’nin Güney Kafkasya’daki güç dengelerini değiştirme ve durumu tamamen ele geçirme yönündeki “faaliyeti” gözden kaçamaz. Ermenistan meselesi zaten “cebinde”. Gürcistan ve Azerbaycan kaldı. Beyaz Saray, Azerbaycan’da bunu yapmanın kendileri için çok zor olduğunu çok iyi anlamış görünüyor. Büyük ihtimalle son 3 yılda savaşta kazanılan zaferler, başarılı reformlar ve bölgedeki terörle mücadele tedbirlerinin USAID’inAzerbaycan’a yönelik planlarının gerçekleşmesine zerre kadar izin vermeyeceğinin farkındadır.
44 gün savaşının ardından Azerbaycan’da güç ve halk birliğinin güçlendiğini fark eden ABD, geleneksel taktiklerini değiştirerek, ahlaksızlığı teşvik eden “feminist”, “Savaşa Hayır” insanları olan LGBT’leri kullanmaya çalışıyor. Ulusal değerlere yönelik büyük bir tehdit ve Vatanseverlik Savaşı’ndaki Zaferi değersizleştirmeye çalışan “Savaşa Hayır” insanları ve fonlar USAID hattı üzerinden tahsis ediliyor. Ancak gördüğünüz gibi tüm bu girişimler Azerbaycan devletinin ve halkının iradesi önünde yetersiz ve zayıftır.
ABD, bunu dikkate alarak, Güney Kafkasya’nın bir diğer ülkesi olan Gürcistan’ın içişlerine müdahale ederek orada kaotik bir durum yaratarak seyirciyi ele geçirmiş ve süreçleri kendi istekleri doğrultusunda kontrol etmeyi amaçlamıştır.
Ne yazık ki evet, Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) hâlâ Gürcistan’ı alt üst etmekle meşgul. USAID’in komşu ülkede yaşanan son olaylara karışması göz ardı edilmiyor. Gürcistan Devlet Güvenlik Servisi 2 Ekim’de bir bildiri yayınlayarak USAID’in ülkede hükümet değişikliği için şiddet içeren protesto yöntemleri konusunda eğitim alan Sırplara fon sağladığı yönündeki suçlamaları yeniden doğruladı.
İlginç olan, ABD’nin bunu USAID aracılığıyla bambaşka yöntemlerle ve akla hayale sığmaz ülkelerin temsilcileriyle yaparak, bunun izini kaybetmeye çalışmasıdır. Gürcistan Dışişleri Bakanlığı’nın bilgilerine bakarsak, üç Sırp vatandaşının (SinisaSikman, Jelena Stoisic ve Slobodan Jinoviç) USAID’in Doğu-Batı Yönetim Enstitüsü’nün daveti üzerine 25 Eylül’de Gürcistan’a geldiğini göreceğiz. Gürcistan ziyaretinin asıl amacı da açıklandı. Bu yılın ekim-aralık aylarında yasa dışı ve yıkıcı faaliyetler planlayan STK’lar ve gençlerle ilişkiler kurularak onlara eğitim verildiği kaydedildi. Ön görümüz ekim ayında sınır komşumuz Gürcistan da bir kaosa sürüklenerek sorunlar yaşayaağı ön görümüz içindedir.
USAID’in gerçek yüzü budur. USAID başta olmak üzere ABD hükümetine bağlı yerel örgütler ve hareketler, sivil toplumların gelişmesine katkıda bulunmak yerine siyasi süreçlere müdahale etmeyi, toplumda çatışma yaratmayı ve süreçleri manipüle etmeyi amaçlıyor. Azerbaycan’ın Gürcistan’ın yaşadığı sorunları yıllar önce yaşadığını ancak güçlü bir devlet olarak USAID gibi kurumların planlarının hayata geçirilmesine izin verilmediğini belirtebiliriz. Örneğin ülkemizde yaşanan asrın felaketinde ABD ülkemize (USAID) paravan tutarak yardım göndermişti ülke istihbaratımız bu yardım kuruluşunu gümrükte kontrol ederek yardım kuruluşu personelini detaylı inceleme sonrası bazı (USAID) personelleri yurda girişi engellenmiştir tabi ki bu olay neticesinde gelen yardımlar ve yardım severler girişi şu zor günlerde gümrük de bekletiliyor diye bazı siyasi partililer ve sosyal medya kullanıcıları propaganda yaptılar işin iç yüzünü bilmeden belki de biliyorlardı!
Benzer adımları son yıllarda USAID’in katılımıyla da gözlemliyoruz. USAID ve diğer yabancı kuruluşların Azerbaycan’daki savaş karşıtı hareketin – Savaşa Hayır destekçilerinin konumlarını güçlendirme çabalarını artırması tesadüf değildi. Amaç statükoyu korumak ve Azerbaycan topraklarının kurtuluşuna engel oluşturmaktı. USAID, NED, Friedrich Naumann, Marshall, IREX ve benzeri kurumlar Azerbaycan’da siyasi iktidara karşı bir baskı aracı olarak kullanmak üzere kendi ağlarını kurmaya çalıştılar. Bakü, tüm dış güçlerin müdahale ve baskısından kurtulmayı başardığı gibi,kardeş ülke Türkiye nin desteği ile bununla da baş etmeyi başardı.
ADEM YAŞAR